Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/3829 E. 2015/13804 K. 23.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3829
KARAR NO : 2015/13804
KARAR TARİHİ : 23.12.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/04/2014
NUMARASI : 2011/259-2014/39
ASIL DAVADA DAVACI-BİRLEŞEN DAVADA
DAVALI : E…..İSTANBUL İLEŞİTİM MEDYA VE DANIŞMANLIK HİZMETLERİ TİC. LTD. ŞTİ.
ASIL DAVADA DAVALI-BİRLEŞEN DAVADA
DAVACI : C.. Ş..
ASIL DAVADA
DAVALI : C… P….. YAYINCILIK REKLAMCILIK VE ORGANİZASYON LTD. ŞTİ.
DAVALI : E…… İSTANBUL MEDYA VE DANIŞMANLIK
HİZM. TİC. LTD. ŞTİ.
BİRLEŞEN DAVA : İSTANBUL 3. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ 2012/9 ESAS

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 15.04.2014 gün ve 2011/259-2014/39 sayılı kararı onayan Daire’nin 17.12.2014 gün ve 2014/12674-2014/19975 sayılı kararı aleyhinde asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili, müvekkilinin yayıncılık alanında faaliyet gösterdiğini, çıkaracağı dergi ismi olarak kullanmak üzere “X………..” ismi için marka başvurusunda bulunduğunu, bu isimle 2010 yılının mart ayından itibaren haziran 2010 tarihine kadar derginin ilk 4 sayısının yayınlandığını, ayrıca bu sayılarda tüm reklam ve promosyon giderlerinin de müvekkili tarafından karşılandığını, derginin tüm tasarım ve yapımcılığının müvekkili tarafından yapılmasına rağmen davalılardan CO Prodüksiyon isimli şirketin yapımcı olduğu gösterilerek aynı isimli derginin davalılarca yayınlanmasına başlandığını ileri sürerek, asıl davada marka haklarına tecavüzünü tespiti, izinsiz kullanması, sonuçlarının ortadan kaldırılması, hükmün ilanı, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak şimdilik 20.000 TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalılar-birleşen davada davacı vekili, müvekkili C.. Ş..’nun diğer müvekkilinin ortağı ve yetkilisi olduğunu, markanın kendileri tarafından oluşturulup tanınmış hale getirildiğini, müvekkilinin davacıdan önce 05/03/2010 tarihinde mevkute beyannamesi için savcılığa başvurduğunu, başlangıçta C.. Ş.. ile davacının birlikte ortak şirket kurmalarının gündeme geldiğini, ancak bu işbirliğinin sadece derginin basımıyla ilgili olarak düşünüldüğünü, derginin ilk kez müvekkili tarafından yayınlanmaya başladığını, daha sonra müvekkilinden habersiz olarak davacı tarafından marka
başvurusu yapıldığını, müvekkillerinin “X……..” marka başvurusunu öğrenip itirazları üzerine davacı başvurusunun reddedilerek kendi başvurularının kabul edildiğini, red gerekçesinde marka üzerindeki öncelik hakkının müvekkiline ait olduğunun kabul edildiğini, ancak davacının habersiz olarak davaya konu olan bu markayı da tescil ettirdiğini savunarak, asıl davanın reddini istemiş, birleşen davada ise; asıl davada davacı- birleşen davada davalı adına tescilli 2010/11101 başvuru numaralı ve “X……..” ibareli markanın hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulü ile asıl davada davacı-birleşen davada davalı adına tescilli 2010/11101 nolu markanın dergi ve gazete için hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine dair verilen kararın asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
Asıl davada davacı- birleşen davada davalı vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere ve asıl davada davacı- birleşen davada davalının marka tescil başvurusunda kötüniyetli olduğunun anlaşılmasına göre, asıl davada davacı- birleşen davada davalı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı asıl davada davacı- birleşen davada davalı vekilinin karar düzeltme isteminin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken 57,60 TL karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK’nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca, takdiren 251,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 23.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.