Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/3648 E. 2015/11732 K. 09.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3648
KARAR NO : 2015/11732
KARAR TARİHİ : 09.11.2015

MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/12/2014
NUMARASI : 2014/1230-2014/608

Taraflar arasında görülen davada İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 16/12/2014 tarih ve 2014/1230-2014/608 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket ile diğer davalıların murisi Ö. Ç.dan alacaklı olduğunu, bu sebeple bonoya dayalı icra takibi yapıldığını, Ö. Ç.’un 15/02/2006 tarihinde haciz sırasında gerek kendi adına ve gerekse davalı şirket adına borcu kabul ettiğini, icra dosyasının takipsiz bırakıldığını, bu arada Özgür’ün vefat ettiğini ileri sürerek; toplam 9.416,00 TL’nin temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, zamanaşımı def’inde bulunmuş, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına dayalı olarak yapılan yargılama neticesinde; 23/02/1944 tarihli 1941/10 Esas 1944/5 Karar sayılı Yargıtay içtihadı birleştirme kararı ile emre muharrer senetlere müsteniden yapılan icra takiplerinde icra dairesine gelen borçlunun yazılı ve imzalı ikrarı ile zamanaşımının kesildiği, bu tarihten itibaren işlemeye başlayacak zamanaşımı süresinin Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre 3 sene olduğu,dolayısıyla somut olayda da icra dosyasındaki borç kabul beyanı ve sonrasında yapılan hacizlerin kaldırılması beyanı ile yapılan son işlem tarihinden dosyanın yenilendiği tarihe, yine eldeki davanın açıldığı tarihe kadar, belirtilen Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı uyarınca Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre zamanaşımı süresinin geçirildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 09/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.