Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/3605 E. 2015/11730 K. 09.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3605
KARAR NO : 2015/11730
KARAR TARİHİ : 09.11.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/11/2014
NUMARASI : 2014/502-2014/457

Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11/11/2014 tarih ve 2014/502-2014/457 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin reklam ve pazarlama araçları ve projeleri hazırlayan ve ücreti karşılığında müşterilerine kullandıran bir şirket olduğunu, müvekkilinin “Ücretsiz Parklama Projesi” olarak adlandırılan bir proje geliştirdiğini, müvekkili ile davalı taraf arasında akdedilen 12.04.2007 tarihli sözleşme ile davacıya ait projenin 1 yıl boyunca kullanılacağı konusunda tarafların mutabakata vardıkları ancak davalının sözleşme süresi dolmasına rağmen projeyi kullanmak suretiyle haksız kazanç sağladığını, hali hazırda proje kullanılmakta olduğundan müvekkilinin bu projeyi başka bir firmaya pazarlama şansı bulunmadığını ileri sürerek, haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve giderilmesine ve ayrıca maddi ve manevi tazminata hükmedilerek hükmün ilanın karar verilmesini talep ve dava etmiş davacı vekili davadaki maddi tazminat taleplerini ıslah yoluyla 15.492,00 TL arttırmış ve 20.492,00 TL maddi tazminatın tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, görevli mahkemenin fikri ve sınai haklar mahkemesi olduğunu, 1 yıllık zamanaşımı süresinin geçmiş olduğunu, parklanma hizmetini dava dışı İ. AŞ’nin verdiğini ve dolayısıyla husumetin ona yöneltilmesi gerektiğini, keza park alanı sağlanmasının davacıya tanınmış bir hak olmadığını, davacı, davalı ve dava dışı I. AŞ arasında 12.04.2007 tarihinde ücretsiz otopark teminine ilişkin bir sözleşme imzalandığını, 4 gün sonra da yani 16.04.2007 tarihinde davacı ile müvekkili davalı şirket arasında ilk sözleşmenin nasıl yürütüleceğine ilişkin ikinci bir sözleşmenin akdedildiğini, davacının sadece müvekkili davalı ile İ. AŞ arasındaki ilişkiyi yürüten kimse olduğunu, davacının FSEK anlamında bir eser sahibi olmadığından proje değil bir yöntemin bulunduğunun kabulünün gerekeceği, ayrıca 25 bin park yeri için yapılmış olan bu sözleşmenin söz konusu rakama ulaşılması ile kendiliğinden sona ereceğini, davacının tazminat taleplerinin fahiş olduğunu, tedbir işleminin kendilerinin yokluğunda gerçekleşmesi sebebiyle dikkate alınmaması gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia savunma, bilirkişi kök ve ek raporu, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafın, davacıya ait “Ücretsiz Parklanma Projesin”den sözleşme süresince faydalandığı, ancak sözleşmenin sona ermesinden sonra bu projeden dayanaksız, karşılıksız ve haksız olarak fayda sağladığı, davalının bu fiilinin 6762 Sayılı TTKm. 56 vd. hükümleri çerçevesinde haksız rekabet teşkil ettiği, haksız rekabet teşkil eden eylem devam ettiği sürece haksız rekabete dayalı taleplere ilişkin zamanaşımı süresinin işlemeye başlamayacağı, davacının davalının sözleşme sona ermesinden sonra kusurlu olarak projeyi kullanmasından dolayı raporda belirlenen 20.492,00 TL maddi zararının talepte haklı olduğu, davacının ıslahla yaptığı talebin zaman aşımına uğramadığı, ayrıca davacının manevi zararının da bulunduğu gerekçesiyle tarafların sosyal durumlarına, olayın özelliğine göre hak ve nesafete uygun olarak takdir edilen 2.250,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.165,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 09/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.