Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/3602 E. 2015/10062 K. 07.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3602
KARAR NO : 2015/10062
KARAR TARİHİ : 07.10.2015

MAHKEMESİ : ZONGULDAK 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/09/2013
NUMARASI : 2013/390-2013/620

Taraflar arasında görülen davada Zonguldak 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 10/09/2013 tarih ve 2013/390-2013/620 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, asıl ve birleşen davada, davalının müvekkili A.. K..’a 25.08.2002 vade tarihli 1.100 USD, 25.09.2002 vade tarihli 1.100 USD ve 25.11.2002 vade tarihli 1.500 USD bedelli 3 adet kambiyo senedi verdiğini, davacı A.. K..’ın da bu üç senedi diğer davacı M.. K..’e ciro ettiğini, bu senetlerden kaynaklı alacak için davalı aleyhinde icra takibi başlatıldığını, ancak davalının İcra Mahkemesinde açtığı davalar sonucunda, takibe konu kambiyo senetlerinin üç yıllık zamanaşımı süresini doldurdukları ve kambiyo senedi özelliğini yitirdikleri için İİK’nın 33 ve 33/a maddelerine göre icra takiplerinin durdurulmasına karar verildiğini, davacının, takibe konu senetlerdeki alacakların döviz kuruna göre karşılıkları toplamı 5.868,2 TL davalıdan alacaklı olduğunu ileri sürerek, anılan meblağın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, senetlerin kambiyo senedi niteliğini yitirdiğinden başka birinden ciro yolu ile devralınıp her hangi bir hak iddiasında bulunulamayacağını, adi alacak niteliğine dönüştüğünü, senetlerin devrinin hukuka uygun olmaması nedeniyle davacı M.. K..’in dava açamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; kambiyo senetlerinin zamanaşımna uğradığı için yazılı delil başlangıcı olarak kabul edildiği, taraflara temel ilişkiye dahil diğer tüm delillerini sunmaları için süre verildiği, davacılar vekilinin birleşen davanın davacısı- senetlerdeki lehtar A.. K..’ı tanık olarak gösterdiği, bir kişinin hem davacı hem tanık olamayacağı, taraflar arasındaki temel ilişkiyi ortaya koyacak hukuki bir delil sunulmadığı, davaya konu senetlerin son hamili olan davacı M.. K.. ile keşideci davalı arasında temelde bir hukuki ilişkinin zaten hiç olmadığı, birleşen dosyanın davacısı A.. K.. ile senetlerin keşidecisi davalı arasındaki geçmişe dayalı bir kısım miras meseleleri ileri sürülmekle birlikte temel ilişkiyi ortaya koyacak bir delilin ortaya konmadığı, bu durumda davacıların, davalarını ıspat edemedikleri gerekçesiyle asıl ve birleşen dosya bakımından açılan davaların reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, zamanaşımına uğramış bonoya ilişkin alacak istemine ilişkin olup mahkemece Dairemizin 2012/8050e. 2013/7219k. sayılı bozma ilamına uyulmuş ve taraflar arasındaki temel ilişkiye dair toplanan deliller sonucunda yazılı şekilde asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Temel ilişkiye dayalı olarak açılan alacak davasında birleşen davanın davacısı A.. K..’ın da beyanı nazara alındığında, asıl davacı Mustafa ile Ali arasında temel ilişki bulunmadığı ve Mustafa tarafından temel ilişkiye dayalı olarak açılan davanın bonoyu düzenleyen ve aralarında temel ilişki bulunmayan K.. Ö..’e yöneltilmesi mümkün olmadığından asıl davanın pasif husumet yokluğundan reddine; birleşen davada davacı A.. K..’ın bonoyu Mustafa’ya ciro etmesi sonucu artık bononun hamili sıfatı olmadığından ve Kemal ile olan temel ilişkisini ve alacağını da ispat edemediğinden birleşen davanın da aktif husumet yokluğundan reddi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddi doğru olmamış ise de, netice itibariyle doğru olan ret kararının onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl-birleşen davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 30,20 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 07/102015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.