Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/3584 E. 2015/11729 K. 09.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3584
KARAR NO : 2015/11729
KARAR TARİHİ : 09.11.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/12/2014
NUMARASI : 2014/831-2014/403

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 09.12.2014 tarih ve 2014/831-2014/403 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin nakliyat emtia sigorta poliçesi ile sigortaladığı emtianın davalının sorumluluğunda taşınması sırasında hasara uğradığını, sigortalı emtiada tespiti olan zarar sebebi ile sigortalısına 18/01/2011 tarihinde 8.982,00 TL ek hasar tazminatı ödendiğini, uğradığı hasar sebebine dayanarak sigortalısına ödediği tazminatın zarar sorumlusundan rücuen tahsilini halefiyet ilkesi gereği talep haklarının bulunduğunu, davalı aleyhine başlattıkları icra takibine yapılan haksız itiraz nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile davalının %40 icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, emtianın müvekkilinin organize ettiği deniz taşıması ile varış limanı olan Kumport limanına ulaştığını, limanda tahliye işleminin 12/01/2010 da gerçekleştiğini, takibin ise 19/07/2011 tarihinde başlatıldığını, bu nedenle 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, hasarın taşımanın hangi aşamasında oluştuğunun maddi delillerle belirlenemediğini, bu hususun müvekkilinin hasar sorumluluğunu etkileyeceğini savunarak, davanın K…. L….Loj ve San. Tic. A.Ş.’ye ve Aon Sigorta ve Reasürans Brokerliği A.Ş.’ye, davanın taşıma işini fiilen gerçekleştiren müvekkilinin acentası Maersk Denizcilik A.Ş. firmasına ihbarını ve davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilince hak düşürücü sürenin geçirilmediği savunulmuş ise de, davacının dayanak olarak ileri sürdüğü icra takibinin bu davaya konu takip değil, mahkemenin 2014/1227 Esas sayılı davasına konu takip olduğu, bu haliyle takibin süresinde olduğu yönündeki savunmaya itibar olunmayacağı, gerekçesiyle, davanın özel bir dava şartı olan hakdüşürücü süre içerisinde açılmamış olması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 581,62 TL harcın temyiz edene iadesine, 09.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.