YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3526
KARAR NO : 2015/8442
KARAR TARİHİ : 17.06.2015
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/10/2014
NUMARASI : 2010/278-2014/561
Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20.10.2014 tarih ve 2010/278-2014/561 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin %50 hisse sahibi ortağı iken 26/11/2009 tarihli hisse devrine dair protokol ve 25/12/2009 tarihli protokol eki sözleşme gereğince 25/12/2009 tarihinde Ankara 44. Noterliği’nin 231699 ve 23170 yevmiye numaralı limited şirket hisse devri sözleşmesi ile 1 hissesini E. K.’a, 999 hissesini de M.. K..’a devrettiğini ve hisse devrinin şirket isim değişikliği ile birlikte 15/01/2010 tarihli ticaret sicil gazetesinde yayınlandığını, protokole göre yedek parçanın değeri olarak kabul edilen 500.000,00 Tl’nin 60 ay vade ile davalı M.. K.. tarafından ödeneceğinin ve davalı şirket ait 06 BD 3737 (5.000,00 TL), 06 ET 2429 (15.000,00 TL) 06 ET 9081 (19.316,60 TL), 06 ET 9837 (25.000,00 TL) 06 BK 5912 (17.000,00 TL) 06 BM 2408 (26.388,34 TL) ve 06 ET 5157 (25.000,00 TL) plaka sayılı araçların belirtilen bedeller üzerinden müvekkiline devrinin kararlaştırıldığını, ve bu işlem için vekalet düzenlendiğini, öte yandan C.Ö.’dan alınan 150.000,00 TL borç ile A.’tan alına kredi borcunun sözleşmede belirtilen “bayi alacak dökümündeki” alacakların tahsili ile ödenmesinin düzenlendiğini, müvekkilinin Ankara 26. İcra Müdürlüğü’nün 2010/2872 esas sayılı takip dosyası üzerinde konulan hacizler nedeniyle araçların devrinin gerçekleşmediğini, ihtara rağmen hacizlerin kaldırılarak devrin sağlanamadığını ileri sürerek araçların bedeli olarak saptanan 107.704,94 TL’nin faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, taraflar arasındaki protokol gereği 500.000,00 TL yedek parça bedelinin aylık taksitlerle ödenmeye devam olunduğunu, protokolün 2. maddesindeki borçların bayi alacakları ile tahsil edilmesinin kararlaştırıldığını, araç satışı ile ödeneceğinin kararlaştırılmadığını, sözkonusu alacaklar tahsil edilmediğinde ise C.. Ö..’ın hak talep edemeyeceğine dair hüküm bulunduğunu, 150.000,00 Euro borcun gerçekliğinin tartışmalı olduğunu, şirketin borcu üzerine konulan hacizlerde davalının kusurunun bulunmadığını borcun davacının bilgisi dahilinde yıllara sari borç olduğunu, araçların da davacının elinde bulunduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirketin, protokolün tarafı olmadığından ve protokolden kaynaklanan edimi olmadığından anılan davalı hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddi gerektiği, davacı C.. Ö.. ile davalı M.. K.. arasındaki 26/11/2009 tarihli protokol gereğince davacıya devri taahhüt edilen araçların hacizli olmaları nedeniyle devrinin gerçekleşmediği tarafların kabulünde olduğu gibi icra dosyası ve bilirkişi raporu ile de sabit olduğu, araçların devrine ilişkin sözleşmelerin noterden yapılması gerektiği; ancak taraflar arasındaki sözleşmede araç devirlerinin bir ödeme aracı olarak kararlaştırılmakta, araç bedelleri kadar davalı borçlu olduğunu kabul etmekte, araçların devri ile protokoldeki belirlenen değerler kadar borcun sona ereceği kararlaştırılmakta olduğu, protokolün geçersizliği de ileri sürülemeyeceğine göre gelinen aşamada hukuki ayıp nedeniyle devri gerçekleşmeyen araçların protokolde belirlenen değerleri kadar davalı borçtan kurtulmadığından davalı M.. K.. hakkındaki davanın kabulü gerektiği gerekçesiyle davalı şirket hakkındaki davanın husumetten reddine, diğer davalı hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 5.517,35 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 17.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.