Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/3507 E. 2015/11726 K. 09.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3507
KARAR NO : 2015/11726
KARAR TARİHİ : 09.11.2015

MAHKEMESİ : HENDEK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/05/2014
NUMARASI : 2014/12-2014/313

Taraflar arasında görülen davada Hendek Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 28/05/2014 tarih ve 2014/12-2014/313 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 28.08.2003 tarihinde 41.835 Euro tutarındaki parasını V. Bankası H. Şubesi Müdürlüğü nezdinde açtırdığı vadeli hesaba yatırdığını, müvekkilinin inisiyatifi dışında banka görevlilerince hesap numarasının değiştirildiğini, ve yeni bir hesap cüzdanı verildiğini, müvekkilinin yeni hesap numarasından 2.500 Euro civarında para çektiğini, 36.000 Euro vadeli mevduatın kaldığını, bir müddet sonra müvekkiline, şube çalışanlarının bir bölümünün görevlerini kötüye kullanarak müşteri hesaplarının içini boşalttıklarının bildirildiğini, yapılan tüm girişimlerine rağmen davalının ödeme yapmadığını, ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 36.000 Euro nun ilk hesap tarihi olan 28.08.2003 tarihinden itibaren işlemiş ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının 6-7 yıl önce açılan ve kapatılan mevduat hesaplarına ilişkin olarak herhangi bir talepte bulunmadığını, davacının iyi niyetli olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; davacının banka çalışanı ve duruşmada tanık olarak dinlenilen Y.. E..’ın dayısı olup, bu kişinin davaya konu tutara karşılık evini, davacının oğluna devrettiği göz önüne alındığında; iddia edilen olgunun davacının, icazeti olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu anlamda aksi davranışın 4721 sayılı MK 2 maddesinde düzenlenen iyi niyet ilkesine aykırı olacağı, davacının zararının giderilmesine rağmen davadaki talebin sebepsiz zenginleşmeye yol açacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 09/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.