Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/3495 E. 2015/10093 K. 07.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3495
KARAR NO : 2015/10093
KARAR TARİHİ : 07.10.2015

MAHKEMESİ : ÇORLU 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/04/2014
NUMARASI : 2012/676-2014/184

Taraflar arasında görülen davada Çorlu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03/04/2014 tarih ve 2012/676-2014/184 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan konut kredisi kullandığını, kredi kullanımı sırasında kendisinden komisyon ve masraf, krediyi kapatmak istediğinde ise KKDF ve BSMV adı altında para tahsil edildiğini ileri sürerek, haksız alınan bedelin iadesini talep etmiştir.
Davalı vekili, yapılan kontrollerde alınan kredinin iş yeri alımını finanse etmek için kullanıldığının tespit edildiğini, dolayısıyla tahsil işleminin yerinde olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, kredinin iş yeri için kullanıldığı, sözleşme hükümleri de nazara alındığında KKDF, BSMV ve masraf tahsilinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine akrar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Ancak, davacı kredinin kullandırımı sırasında kendisinden masraf adı altında para tahsil edildiğini ileri sürerek, bu tutarın da davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı banka tarafından tahsil edilen bu kalemin neden alındığı davalıya açıklattırılmadan, ticari bankacılık teamüllerine uygun olup olmadığı değerlendirilmeden yazılı gerekçe ile talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 07/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.