Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/3484 E. 2015/8425 K. 17.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3484
KARAR NO : 2015/8425
KARAR TARİHİ : 17.06.2015

MAHKEMESİ : YATAĞAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TARİHİ : 18/06/2014
NUMARASI : 2012/120-2014/244

Taraflar arasında görülen davada Yatağan Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18/06/2014 tarih ve 2012/120-2014/244 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı adına eşi ve diğer çalışanları tarafından alışveriş yapıldığını, yapılan alışverişlerden alınan mallar haricinde müvekkilince işletilen iş makinesi ve araç tarafından yapılan işlerden dolayı 22 sefer nakliye hizmeti de verildiğini ve davalı ile yapılan sözlü anlaşma gereği seferin 150,00 TL+KDV olduğu kararlaştırıldığını, işin belgelenmesi ve faturalanmasının davalının yokluğunda eşi ile yapılıp, 31.12.2011 tarihli kredili mal satış fişi düzenlendiğini, davalı aleyhine faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibine davalı tarafından 22 sefer nakliye hizmeti alınmadığı ve fatura bedeli olarak elden ödenen 600,00 TL’nin fatura bedelinden düşülmediği belirtilerek kısmi itirazda bulunulduğunu oysa, davalı itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, davalı itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, icra takibine konu faturaların düzenleme tarihinde değil, 25.01.2012 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini, faturaların tebliği ile içeriklerinin gerçeği yansıtmadığını fark eden müvekkilinin süresi içerisinde faturaya itiraz ettiğini, hatta faturaların geç tebliği nedeniyle vergi cezası ödemek zorunda da kaldığını, takibe konu faturalar karşılığı olarak müvekkilinin 600,00 TL elden ödeme yaptığını ayrıca, 22 sefer nakliye hizmeti karşılığı 3.300,00 TL borç kalemi çıkartılmış ise de, müvekkilinin böyle bir hizmet almadığını zira, H. Köy’ünden Y. İlçesi’nde inşaatı devam eden H. H.I. düğün salonuna 22 sefer getirilen kumun ilgili inşaatın ihalesini kazanan dava dışı D. İnşaat Şirketi’den tahsili gerektiğini savunarak, davanın reddini ve kötüniyetli davacının %40 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, davalı aleyhine takip konusu faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı tarafça fatura bedellerine ilişkin olarak 600,00 TL elden ödeme yapıldığı iddia edilmesine karşın ödemeye ilişkin delil sunulamadığı ayrıca, faturada belirtilen 22 sefer nakliye hizmetini almadığını da beyan etmiş ise de, gerek takip konusu faturalarda gerekse 31.12.2011 tarihli kredili mal satış fişinde eksiksiz teslim alan olarak davalının eşinin imzası bulunmakta olup, faturaya süresi içinde itiraz edilmediği, davalının, davacı ile aralarındaki ticari ilişkiyi, 22 sefer nakliye ücreti dışındaki fatura konusu diğer mallar ve hizmetleri aldığını kabul ettiği, davalı tarafça 22 sefer nakliye hizmeti almadığı, kredili mal satış fişindeki buna yönelik ücretin sonradan eklendiğini savunulmuş ise de, açığa atılan imzanın sonuçlarına katlanılması gerekmekte olup, fatura ve kredili mal satış fişinin sonradan anlaşmaya aykırı doldurulduğunu ispat yükünün açığa imza atan tarafta olduğu ve davalının bunu ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, davalının icra takibine yaptığı kısmi itirazın iptaline ve takibin 6.569,35 TL asıl alacak miktarına takip tarihi itibariyle işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle davalı taraftan tahsili şeklinde devamına, davalının işlemiş faiz miktarına ilişkin itirazının iptali talebinin reddine, itirazın iptaline karar verilen 3.900,00 TL’nin % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin tashih talebinin reddine dair ek karara yönelik tüm, asıl karara yönelik aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davacı tarafça, davalı aleyhine %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep edilmiş, mahkemece ise, %20 oranında tazminata hükmedilmiştir. Oysa, takip tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6352 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik öncesi 2004 sayılı İİK’nın 67/2 madde ve fıkrası uyarınca davalı aleyhine %40 icra inkar tazminatına hükmetmek gerekirken yanılgılı değerlendirme ile %20 oranında tazminata hükmedilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin tashih talebinin reddine dair ek karara yönelik tüm, asıl karara yönelik sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin asıl karara yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile asıl kararın davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 241,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 17/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.