Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/3419 E. 2015/9899 K. 05.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3419
KARAR NO : 2015/9899
KARAR TARİHİ : 05.10.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/11/2014
NUMARASI : 2014/592-2014/252

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14/11/2014 tarih ve 2014/592-2014/252 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı İ.. A.. vekili ve fer’i müdahil TMSF vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 17.220 TL’nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK’nın 3156 sayılı Kanun’la değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin Y. A.Ş’nin Ankara Y.Şubesi’ne 5.100 TL mevduatını 25/10/1999 tarihinde vadeli olarak yatırdığını, henüz vadesi gelmeden 21/12/1999 tarihinde BDDK tarafından banka yönetimine el konulduğunu mevduatının Y. S. O.Bank Ltd. adlı paravan banka hesabına aktarılmış olduğu ve sigorta güvencesinde olmadığı gerekçesi ile müvekkiline ödenmediğini, davalı banka yetkililleri aleyhine açılan ceza soruşturması ile mahkumiyetlerine karar verildiğini, bankanın hukuki sorumluluğunun bulunduğunu, müvekkiline ait 5.100 TL’nin bankaya yatırıldığı 25/10/1999 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile O. Bank Ltd’nin ayrı tüzel kişilikler olduğunu, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, hesap cüzdanına karşı çıkmadığını, istemin zamanaşımına uğradığını, hak düşürücü sürenin geçirildiğini diğer iddiaların da yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Fer’i müdahil TMSF vekili, davanın husumet derdestlik dava şartı eksikliği ve hak düşürücü süre yönlerinden reddinin gerektiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının parasının talebi doğrultusunda havale edildiğini, bu nedenle davalı bankanın sorumluluğunun bulunmadığını savunmuştur.
Fer’i müdahil O.. K.. vekili, davalı bankanın sorumluluğunu bankaların devrolunması nedeniyle TMSF’nin üstlenmiş olduğunu savunarak, davalı banka aleyhine açılan davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının Y. A.Ş’ye yatırdığı mevduatın Y. Bank S. O. Ltd. adlı paravan bankaya aktarıldığı, ancak fiilen bu hesaba gönderilmeyip bankanın uhdesinde kaldığı, davacının devlet güvencesi altında olan bankaya inanarak işlem yaptığı, ancak bankanın müşterisini zarara uğrattığı, bu banka ile Y. Bank S. O. Ltd. arasında organik bir bağ olduğu, davalı ING Bank A.Ş’nin devralan sıfatıyla sorumlu olduğu gerekçesiyle, 5.100,00 TL’nin hesaba yatırılış tarihi olan 25/10/1999 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 2/2 maddesi uyarınca işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı ING Bank A.Ş. vekili ve fer’i müdahil TMSF vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ING Bank A.Ş. vekili ve fer’i müdahil TMSF vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı ING Bank A.Ş. vekili ve fer’i müdahil TMSF vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, davalı banka fer’i müdahil TMSF harç ve cezadan muaf olduğundan harç ve ceza alınmasına yer olmadığına 05/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.