Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/3384 E. 2015/12265 K. 19.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3384
KARAR NO : 2015/12265
KARAR TARİHİ : 19.11.2015

MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/02/2013
NUMARASI : 2010/53-2013/66

Taraflar arasında görülen davada Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21/02/2013 gün ve 2010/53 – 2013/66 sayılı kararı onayan Daire’nin 09/12/2014 gün ve 2014/279 – 2014/19334 sayılı kararı aleyhinde davacı-karşı davalı İ.. T.. vekili tarafından karar düzeltmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, davalı E. B. Ünver’in ise şirketin müdürü olduğunu, adı geçen davalının müdür olarak seçildikten sonra şirketi şahsi işletmesi gibi keyfi yönettiğini, müvekkilini dışladığını, şirket işleyişi hakkında müvekkiline bilgi vermediğini, şirketi kötü yöneterek şirketin zararına sebep olduğunu, müvekkiline haber vermeden ortaklar kurulunu topladığını ve kararlar aldığını, usulsüz işlemler yaptığını ileri sürerek, davalının şirket müdürlüğünden azli ile şirkete kayyım tayin edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkilinin müdürlük görevini şirket anasözleşmesine ve ticari teamüllere uygun olarak yerine getirdiğini, azli gerektirir bir durumun mevcut olmadığını savunarak davanın reddini istemiş, karşı dava olarak da; davacı-karşı davalının sermaye artırım borcunu ihtarlara rağmen ödemediğini ileri sürerek, davacı-karşı davalının şirketten ihracını talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davalı şirket müdürünün şirketi anasözleşme hükümlerine uygun idare ettiği, şirketin karlılığının devam ettiği, şirketin finansal yapısının güçlü olduğu, müdürün azli için haklı bir nedenin mevcut olmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın ise, her ne kadar davalı-karşı davacı tarafından sermaye artırım borcunun davacı-karşı davalı tarafından ödenmediği iddia edilmiş ise de anılan ortaklar kurulu kararının iptali için davacı-karşı davalının dava açtığı, bu nedenle sermaye artırım kararının kesinleşmediği gerekçesiyle, karşı davanın da reddine dair verilen karar, davacı-karşı davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 09/12/2014 tarihli kararı ile onanmıştır.
Davacı-karşı davalı İ.. T.. vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı-karşı davalı İ.. T.. vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı-karşı davalı İ.. T.. vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken 57,60 TL karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK’nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca, takdiren 251,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 19/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.