Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/3332 E. 2015/8445 K. 17.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3332
KARAR NO : 2015/8445
KARAR TARİHİ : 17.06.2015

MAHKEMESİ : KARAMAN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TARİHİ : 23/10/2014
NUMARASI : 2012/387-2014/711

Taraflar arasında görülen davada Karaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23/10/2014 tarih ve 2012/387-2014/711 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin S. markasının tanınmış marka olduğunu, C. markasının, kek ve kek kalıbının da ayrıca tanınmış marka olduğunu ve TPE nezdinde tescilli olduğunu, davalının A. markalı kek ürününün müvekkilinin marka ve tasarımına tecavüz teşkil ettiğini, bu durumun haksız rekabet teşkil ettiğini belirterek haksız rekabet ve tecavüzün tespit ve önlenmesine, tecavüzün durdurulmasına ve yasaklanmasına, hükmün ilanına karar verilmesini talep etmiş olup, karşı davanın ise reddini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin markasının davacının markasına benzemediğini belirterek davanın reddini talep etmiş, ayrıca karşı davasında; davacının endüstriyel tasarımlarının yeni ve orjinal olmadığını, ayırt ediciliğinin bulunmadığını, bu tasarımın daha önce W. nezdinde başkası adına tescilli olduğunu ve bu yüzden yenilik unsurunu taşımadığını belirterek davacı tasarımlarının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; asıl dava yönünden davacının c. ibareli markasının tanınmış olmadığı, davalı kullanımlarının 554 sayılı KHK anlamında tescilli tasarımlara tecavüz oluşturmadığı; ancak davalı emtiaları üzerindeki ambalaj deseninin davacı deseni ile haksız rekabet teşkil ettiği, davalının emtia ambalajı kullanımının davacıya ait S. C. ve şekil markasına tecavüz teşkil ettiği, karşı dava yönünden ise, karşı davalının 2011/03158-03159-03160 sayılı tasarım tescillerinin yenilik ve ayırt edicilik unsurlarını taşımadıkları gerekçesiyle asıl dava yönünden davalının A. marka ve şekil kullanımının davacıya ait S. C. marka ve şekline tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin kabulüne, diğer isteklerin reddine, karşı dava yönünden ise, karşı davalı tasarımlarının hükümsüzlüklerine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı-karşı davalı vekilinin asıl ve karşı davadaki tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Asıl davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; yerel mahkemece davacının tescilli markası ile davalının fiili kullanımı arasında iltibas bulunduğu gerekçesi ile davacının marka hakkının ihlal edildiği ve eylemin aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğinden bahisle marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesine karar verilmiş ise de; marka ihlal iddiası incelemesi yapılırken markaya konu unsurların hep birlikte değerlendirilmesi gerekmekte olup, davalının ambalaj üzerindeki kek şeklinin bizzat ambalaj içindeki kek emtiasına ilişkin olduğu, yine davalının ambalaj üzerindeki renk, şekil ve kompozisyon unsuru bakımından davacı markası ile farklı olduğunun kabulü ile marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet iddiasının reddine karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu ile yazılı şekilde bu istemin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ :Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı vekilinin asıl ve karşı davadaki tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle asıl davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, davacı/karşı davalıdan temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı/karşı davacıya iadesine, 17/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.