YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3308
KARAR NO : 2015/8286
KARAR TARİHİ : 15.06.2015
MAHKEMESİ : AFYONKARAHİSAR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/11/2014
NUMARASI : 2008/98-2014/721
Taraflar arasındaki davadan dolayı Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18/11/2014 gün ve 2008/98-2014/721 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı şirket iflas idare memurları tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, “B. D.” ibareli markanın müvekkili adına tescilli olduğunu, davalı şirketin ise aynı marka ve benzer amblemle faaliyet göstererek markaya tecavüz ve haksız rekabet fiilini işlediğini ileri sürerek marka hakkına tecavüzün tespiti ile önlenmesini, şimdilik 1.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin “Ş. B. D.” ismiyle faaliyet gösterdiğini, amblemlerin farklı olduğunu, davacının A.’da, müvekkilinin ise E.’de hizmet verdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının davacıya ait markayı kendi işyerinde kullandığı, davalı şirketin rekabet olmasaydı marka sahibinin markanın kullanılması ile elde edebileceği gelirin tespit edilemediği, ancak tarafların ticari defterleri, ekonomik göstergeleri dikkate alındığında, bu zararın mahkememizce 1.000 TL olarak takdir edildiği, manevi tazminat şartlarının da oluştuğu gerekçesiyle davalı müflis şirketin davacı şirkete ait “B. D.” isim ve şekilli markasına tecavüz ettiğinin tespitine, davalının iflas etmesi ve fiilen davacıya ait markayı kullanmasının sonlandığı anlaşıldığından, markaya tecavüzün durdurulması, yazı ve şekillerin kaldırılması, silinmesi ve imhası ile bu markanın davalı müflis şirket tarafından kullanılmasının yasaklanması taleplerinin konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, takdir edilen 1.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın müflis şirket iflas masasına kayıt ve kabulüne, kararın gazetede ilan yoluyla kamuya duyurulmasına, masrafın iflas masasından karşılanmasına karar verilmiştir.
Kararı, davalı şirket iflas idare memurları temyiz etmiştir.
Mahkeme ilamı, davalı şirket iflas idare memurları E.. E.. ve E. Y.’a 03.02.2015 tarihinde, M. D.’a ise 06.02.2015 tarihinde tebliğ edilmiş olup, karar iflas idare memurları tarafından 19.02.2015 tarihinde temyiz edilmiştir. Davalı şirkete atanan iflas idare memurlarının her birinin tek başına şirket adına kararı temyiz yetkileri bulunduğundan herhangi birine yapılan tebliğ ile temyiz süresi başlayacak olup ilk tebliğ
tarihi esas alınmak suretiyle 19.02.2015 tarihindeki temyiz itirazının HUMK’nın 432. maddesinde öngörülen 15 günlük yasal temyiz süresi geçirildikten sonra yapıldığı anlaşılmıştır. 01/06/1990 gün ve 1989/3 Esas, 1990/4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararında, süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında Yargıtay tarafından da bir karar verilebileceği öngörüldüğünden, HUMK’nın 432/4 ncü maddesi uyarınca davalı şirket iflas idare memurlarının temyiz isteminin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davalı şirket iflas idare memurlarının temyiz isteminin süre yönünden REDDİNE, istek halinde aşağıda yazılı 74,77 TL harcın temyiz eden davalı şirket iflas idare memurlarına iadesine, 15/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.