Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/3288 E. 2015/8252 K. 15.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3288
KARAR NO : 2015/8252
KARAR TARİHİ : 15.06.2015

MAHKEMESİ : BURSA (KAPATILAN) 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/07/2014
NUMARASI : 2012/494-2014/175

Taraflar arasında görülen davada Bursa (Kapatılan) 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 01/07/2014 tarih ve 2012/494-2014/175 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalılarla beraber A.M.U. ve M. Ç.’nin 10/01/2012 tarihine kadar davalı şirketin hissedarı olduklarını, müvekkilinin hisse devri yaptığını ve hisse devrinin pay defterine işlendiğini, ancak hisse devri karşılığında müvekkiline herhangi bir bedelin ödenmediğini, oysa taraflar arasında 10.01.2012 tarihli protokol düzenlendiğini ve hisse devri ile ilgili olarak 10.01.2012 tanzim tarihli 370.475 TL tutarlı alacaklısı M.. O.., borçlusu M.. Ç.. olan bir senet keşide edildiğini, aynı tarihte hisse devrinin şirket pay defterine, kayıtlara işlendiğini, ancak gerçekte ödeme yapılmadığını ileri sürerek müvekkilinin alacağı olan 50.000 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar M.. Ç.. ve şirket vekili, hisse bedelleri karşılığında davacıya M.. Ç.. tarafından 30.09.2012 vadeli 375.475 TL bedelli bono tanzim ve imza edilerek verildiğini, 10.01.2012 tarihinde yapılan ve davacının da katıldığı Yönetim Kurulu Kararı ile taraflar arasındaki alım satım işlemi karar altına alındığını, devir işleminin şirket pay defterine işlendiğini, davacının talep ettiği miktarı davalıdan tahsil ettiğini, alacak iddiasını somut delillere dayandırmadığını savunarak müvekkili şirket yönünden husumetten, diğer müvekkili yönünden esastan davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı N.. B.. vekili davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının ortağı olduğu davalı şirketteki hisselerinin tamamını 370.475 TL bedelle davalı M.. Ç..’ye devrettiği, karşılığında davalıya borçlusu M.. Ç.. olan 10/01/2012 düzenleme tarihli 30/09/2012 vadeli 370.475 TL’lik senet verildiği, davacı ile davalılardan M.. Ç.. arasında 10/01/2012 tarihli hisse devir sözleşmesi yapıldığı, davacının bononun kendisinden hile ile alındığını iddiasının kabul edilemeyeceği, bono aslının davalı tarafta bulunmasının ödendiğine delalet ettiği, davacının aksini ispatlayamadığı gerekçesiyle davalılardan M.. Ç.. ve şirket yönünden davanın esastan diğer davalı yönünden husumetten reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davalı şirket yönünden, davacı ile diğer davalı M.. Ç.. arasında yapılan hisse devir sözleşmesinin taraf olmaması nedeniyle husumet yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yukarıda anılan esasa ilişkin gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değil ise de, hükmün bu davalı yönünden sonucu itibariyle doğru bulunmasına göre, kararın değişik bu gerekçeyle onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 15/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.