Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/3284 E. 2015/8303 K. 15.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3284
KARAR NO : 2015/8303
KARAR TARİHİ : 15.06.2015

MAHKEMESİ : ANKARA 24. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/12/2014
NUMARASI : 2012/19-2014/673

Taraflar arasında görülen davada Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23/12/2014 tarih ve 2012/19-2014/673 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı Banka’dan 04.11.2008 tarihinde kullandığı 5.000 TL kredi için, bilahare davalı bankaya başvurduğunda 4.635,00 TL borcu olduğunun bildirilmesi üzerine bu miktar parayı 19.11.2008 tarihi itibariyle davalı Banka’ya ödediğini, davalı Banka’nın 19.05.2010 ve 03.06.2010 tarihlerinde gönderdiği ihtarnamelerden dolayı borcunu ödediği halde icra baskısı altında ikinci kez ödemek zorunda kaldığını, bu olaydan dolayı kara listeye alınması sebebiyle kredi kullanamadığını ve manevi yönden yıprandığını ileri sürerek 10.000,00 TL manevi tazminatın 04.08.2010 tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davacının kredi borcuna karşılık 17.11.2008 tarihinde EFT ile birinci taksit karşılığı 277,00 TL ile 19.11.2008 tarihinde yine EFT ile 4.635,00 TL kapatma bakiyesi gönderdiğini, ancak bakiyenin yetersiz olması nedeniyle kredinin kapatılamadığını, davacıya bu hususta bilgi verildiğini, davacı aleyhine icra takibine girişilmediğini, merkez bankasında kredi alamayacaklar listesinde yer almasındaki sebebin müvekkili banka olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının ödemiş olduğu kredi borcunun 19.11.2009 tarihinde davalı banka tarafından borca karşılık mahsup edilmediği, bunun yerine tek yanlı ve müşterisine bilgi vermeden değişik bir banka sistemi uygulayarak davacının borca karşılık gönderdiği parayı başka bir hesapta tutup oradan taksitle tahsil ettiği, bu durumun bankacılık teamüllerine uymadığı, bankacılığın güven ve dürüstlük kuralları ile çeliştiği, davacının bankaya borcunu ödediği halde davalı banka tarafından icra tehdidi altında gönderilen yazılarla tekrar ödemeye mecbur tutulduğu, bu tehditler altında zorlukla bulduğu parayı ikinci kez bankaya yatırdığı, ardından borçlu olmadığının tespiti için tüketici mahkemesinde dava açmak zorunda kaldığı ve çevresinde de bu durumun duyulması nedeniyle mahcup ve zor durumda kaldığı, davacının maddi zararını daha sonra tahsil ettiği ancak manevi yönden de incindiği gerekçesiyle 3.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 153,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 15/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.