Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/3275 E. 2015/7610 K. 03.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3275
KARAR NO : 2015/7610
KARAR TARİHİ : 03.06.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 4. FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/12/2014
NUMARASI : 2014/146-2014/258

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09.12.2014 tarih ve 2014/146-2014/258 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin 1997 yılında L. markasını tescil ettirdiğini, TPE nezdinde 97/012244 no’lu marka tescili ile 2002/10454 no’ lu marka tescilleri bulunduğunu, müvekkilinin bu markayı aktif bir şekilde kullandığını, davalı tarafın ise, müvekkiline ait markayla iltibas yaratmaya çalıştığını ve kötüniyetli olarak LRN L. markasını tescil ettirdiğini, 2013/03852 no’ lu bu marka tescilinin iltibas yarattığını, kötüniyetli olduğunu iddia ile davalı tarafa ait 2013/03852 no’lu markanın hükümsüzlüğünü ve TPE sicilinden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkilinin uzun yıllardan beri ayakkabıcılık işiyle iştigal ettiğini, davacı tarafın ise 35. sınıftaki reklam ve organizasyonculuk alanında faaliyet gösterdiğini, davacının marka tescillerinin ayakkabıcılık sektörü ile ilgili olmadığını, ayrıca davacı tarafın 2012/10454 no’lu markasını yenilemediğini, tarafların faaliyet gösterdikleri bölgelerin ve TPE sınıflarının birbirinden farklı olduklarını, iltibas ve karışıklığa yol açacak bir benzerliğin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, her iki tarafa ait marka sınıflarının, ayak giysileri ve mağazacılık hizmetleri yönünden aynı, diğer hizmetler yönünden ise, mağazacılık, reklam ve tanıtım, pazarlama, ticari ve sınai amaçlı experlik, açık arttırma iş idaresi, muhasebe, büro hizmetleri gibi hizmetler yönünden ise benzer nitelikte olduğu, davacı tarafın ve davalıya ait markanın asli unsurunun L. ibaresi olup, davalı tarafın markasındaki L. sözcüğünün sessiz harflerinden oluşan LRN ibaresinin davalı markası yönünden herhangi bir ayırd ediciliği bulunmadığı, bu durumda her iki tarafa ait markaların asli ve ayırd edici unsurları aynı olduğundan, sınıfsal ayniyet ve benzerlik hususu da dikkate alındığında karıştırma ihtimali bulunduğu, öte yandan aynı sektörde faaliyet gösteren davalı tarafın davacıya ait L. markasından haberdar olmamasının, hayatın olağan akışı karşısında mümkün olmadığı, davacı tarafın L. markasını bilmesine rağmen başına LRN sözcüklerini ekleyerek aynı ve benzer sınıflarda tescil ettiren davalının tescil anında kötüniyetli olduğu, davalı adına tescilli markanın bu nedenle dahi hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve 556 sayılı KHK’nın 8/1-b ve 42. maddesi anlamında hükümsüzlük koşullarının oluşmasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 03.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.