Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/3270 E. 2015/8398 K. 17.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3270
KARAR NO : 2015/8398
KARAR TARİHİ : 17.06.2015

MAHKEMESİ : BURSA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/11/2014
NUMARASI : 2014/71-2014/609

Taraflar arasında görülen davada Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 28/11/2014 tarih ve 2014/71-2014/609 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının “B.” ibaresinin 30/12/2008 tarihinde tescil edilen ticaret unvanın da kullandığı gibi aynı ibareyi ilk olarak 12/02/2009 tarihinde marka olarak tescil ettirdiğini, davalının aynı ibareyi 30/11/2011 tarihinde ticaret unvanı olarak tescil ettirdiğini, davalının eyleminin ticaret unvanına ve marka hakkında tecavüz teşkil ettiğini ileri sürerek tecavüzün tespitini ve “B.” ibaresinin davalının ticaret unvanından terkini ile hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının koltuk imalatı vs. işler yaptığını, davalının ise her nevi gıda, pasta, şekerleme imalatı ve ticareti yaptığını, faaliyet alanlarının farklı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, tarafların faaliyet alanlarının farklı olduğu davalının ticaret unvanının davacı ticaret unvanı ve markaları ile karıştırılma ihtimalinin mümkün bulunmadığı, bu nedenle tecavüzün varlığından söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 17/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.