Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/3269 E. 2015/8287 K. 15.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3269
KARAR NO : 2015/8287
KARAR TARİHİ : 15.06.2015

MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/11/2014
NUMARASI : 2013/676-2014/453

Taraflar arasında görülen davada Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 19/11/2014 tarih ve 2013/676-2014/453 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin, Kuruluş Kanununun 2. maddesi uyarınca “Standartlara uygun ve kaliteli üretimi teşvik edecek her türlü çalışmaları yapmak ve bunlarla ilgili belgeleri tanzim etmek” de dahil olmak üzere çeşitli görevlerinin bulunduğunu, “HYYB Hizmet Yeri Yeterlilik Belgesi”nin de içinde bulunduğu bir çok markayı TPE nezdinde tescil ettirdiğini, Hizmet Yeri Yeterlilik Belgesinin ancak müvekkilince verilebileceğini, bu belgenin başkalarınca kullanılıp verilmesinin haksız rekabet oluşturacağını, davalı şirketin, hizmet yeterlilik faaliyeti kapsamında dava dışı bir firmayı müvekkiline ait Hizmet Yeterlilik Belgelendirme markasını kullanarak belgelendirdiğinin anlaşıldığını, bu belgenin dava dışı firma tarafından kamu kurumlarına sunulduğunu, davalının bu eyleminin TTK’nın 55’inci maddesi kapsamında haksız rekabet teşkil ettiğini, müvekkilinin bu belgeyi vermesi halinde ilgilisinden 840,75 TL tahsil edeceğini, Enstitüye mal olmuş bir belge isminin haksız kullanımından müvekkilinin itibarının zarar gördüğünü ileri sürerek haksız rekabetin tespiti ile önlenmesini, şimdilik 840,75 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin 2002 yılından beri belgelendirme faaliyeti yaptığını, asli görevi standartları belirlemek olan davacının belgelendirme faaliyetinde tekel hakkının olmadığını, müvekkilinin T. tarafından akredite edildiğini, marka hakkının ihlali mahiyetindeki davanın Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin görevine girdiğini, Hizmet Yeri Yeterlilik Belgesi ibaresinin 556 sayılı KHK ile koruma altında bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davanın, davacının sahip olduğu ve davalının kullandığı TPE tarafından koruma altına alınmış Hizmet Yeri Yeterlilik Belgesi ile ilgili olarak haksız rekabetin önlenmesi ve davacıya aidiyeti ileri sürülen belge isminin haksız şekilde kullanımına yönelik olduğu, uyuşmazlığın çözümünde FSEK hükümlerinin tartışılması gerektiği, davanın Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin görevi dahilinde kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalı şirketin eylemlerinin TTK’nın 55’nci maddesi kapsamında haksız rekabet teşkil ettiği iddiasına dayalı haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminatın tahsilini istemlerine ilişkin olup mahkemece FSEK hükümlerinin tartışılması gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Ancak, davacı, talebinde açıkça TTK’nın 55’nci maddesine dayandığını, tescilli markalarının haksız kullanılması iddiasına dayalı bir taleplerinin olmadığını belirttiğine göre mahkemece, ticaret mahkemelerinin görevli olduğu kabul edilip işin esasına girilmesi gerekirken, fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle, kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 15/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.