YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3251
KARAR NO : 2015/8304
KARAR TARİHİ : 15.06.2015
MAHKEMESİ : GEBZE 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/11/2014
NUMARASI : 2014/336-2014/549
Taraflar arasında görülen davada Gebze 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 19/11/2014 tarih ve 2014/336-2014/549 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı A. Bayisinden aldığı tüpün 24.07.2004 tarihinde patlaması sebebiyle yaralandığını, uzun süre tedavi gördüğünden iş ve gücünden geri kaldığını, bunun için daha önce açılan davada mahkemece 33.000,00 TL’ye hükmedildiğini, ancak gerçek zarar miktarının 46.954,53 TL olarak belirlendiğini, ayrıca patlamadan dolayı estetik operasyon geçirmek zorunda kaldığını, buna ilişkin masrafın karşılanması için 5.000,00 TL bedelli dava açtığını, yargılama aşamasında estetik operasyon için yapılan masrafın 12.000,00 TL olduğunun anlaşıldığını ileri sürerek bakiye 13.955,00 TL ve 7.000,00 TL olmak üzere toplam 20.955,00 TL zararın davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalılar, davanın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; ek dava açmak için zamanaşımı süresi dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacının satın almış olduğu tüpün patlaması sonucu meydana gelen zararın tazminine ilişkin olup, mahkemece ek dava açmak için zamanaşımı süresi dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Her ne kadar gerekçede açıkça, dolduğu kabul edilen zamanaşımı süresi belirtilmemiş ise de gerek 6098 sayılı TBK’nın 72/1. maddesi gereğince olaya uygulanması gereken ceza zamanaşımı süresi, gerekse davacı ile davalı tüp imalatçısı A.. A.. ve davalı satıcı M.. Ş.. arasındaki satım sözleşmesi dolayısıyla, hem anılan davalılar hem de bu davalıların sorumluluğunu üstlenen davalı sigortacı yönünden olaya uygulanması gereken aynı Kanun’un 146. maddesindeki 10 yıllık zaman aşımı süresi dikkate alındığında, davanın zaman aşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmakla, davanın esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile zaman aşımı süresi dolduğundan bahisle davanın reddi isabetli görülmemiş ve hükmün davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 15/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.