Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/3217 E. 2015/8240 K. 15.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3217
KARAR NO : 2015/8240
KARAR TARİHİ : 15.06.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/12/2014
NUMARASI : 2014/212-2014/300

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/12/2014 tarih ve 2014/212-2014/300 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 132 sayılı kanunla kurulmuş bir kamu kurumu olduğunu, sahibi bulunduğu TSE markasını çeşitli şekillerde düzenleyerek Türk Patent Enstitüsü’ne tescil ettirdiğini, TSE Ürün Belgelendirme Yönergesine göre TSE markasını herhangi bir yerde kullanmak için müvekkili kurum ile marka sözleşmesi yapılması gerektiğini, bu yönergeye göre taraflar arasında TSE standardının kullanıma ilişkin marka kullanım sözleşmeleri imzalandığını ve belgelerin davalıya verildiğini, TSE belgesi kullanım hakkı karşılığı olarak davalının müvekkiline kullanım bedeli ödemeyi taahhüt ettiğini, bununla ilgili olarak dört adet fatura bedelinin ödenmesi hususunun davalı şirkete ihtar ve tebligat yapıldığını, borcun ödenmemesi üzerine İstanbul 26. İcra Müdürlüğü’nün 2010/39645 esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğini ileri sürerek davalının icra dosyasına vaki itirazının iptalini ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının takibe konu fatura ve belgelerin gerçeği yansıtmadığını, belgelerin geçerlilik tarihleri geçtikten sonra fatura düzenlendiğini, davacının geçerlilik süresi dolan belgelerin yerine yeni belgeler tanzim edip vermediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davacının güncel cari hesap ekstresinde düzenlenen fatura bedellerinin, gecikme faizlerinin ve yapılan ödemelerin düzgün bir şekilde işlendiği, dava konusu faturalardan dolayı davacının asıl alacak yönünden haklı olduğu fakat usulüne uygun davalının temerrüde düşürülmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalı tarafından icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 24.627,60 TL üzerinden devamına , takip tarihinden itibaren asıl alacağa yasal faiz ile yürütülmesine, fatura alacağının likit olması nedeniyle %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz eden davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına mahal olmadığına, aşağıda yazılı bakiye 1.842,35 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 15/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.