Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/3205 E. 2015/7940 K. 08.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3205
KARAR NO : 2015/7940
KARAR TARİHİ : 08.06.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 3. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/09/2014
NUMARASI : 2012/287-2014/220

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18/09/2014 tarih ve 2012/287-2014/220 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2004 yılından bu yana 2004/30207 sayı ile tescilli bulunan ve 1994 yılından bu yana da yaygın ve etkin olarak aralıksız kullanımı devam eden “E.” ibareli marka ile yüz, burun ve bedenin tamamını kapsayacak şekilde güzellik hizmetleri sunduğunu, davalının sektörde müvekkiline ait olan haklı itibarından, haksız ve kötü niyetli olarak yararlanabilmek adına TPE nezdinde iltibas yaratacak marka başvurularını gerçekleştirdiğini ve söz konusu başvurulara yönelik olarak ticari faaliyetlere giriştiğini, TPE tarafından müvekkiline ait tescilli markalar göz önünde bulundurulmaksızın, davalının marka başvurularını tescil ettiğini, davalının 2005/06220 başvuru numaralı “E.” ibareli markası ile 2008/07101 başvurulu numaralı “E.” ibareli markalarının müvekkili markası ile iltibas yarattığını, davalı adına 2005/06220 sayı ve 2008/07101 sayı ile tescilli markaların hükümsüzlüğünü ve söz konusu kararın yayınlanmasını, davalı eylemlerinin haksız rekabet unsurlarını barındırdığının tespitini ve hükmün ilanını istemiştir.
Davalı vekili, davanın süresinde açılmadığını, tarafların farklı şehirlerde ve farklı alanlarda faaliyet gösterdiğini, bu nedenle haksız rekabet koşullarının oluşmadığını, müvekkilinin tescil aşamasında davacının tescilli markasından haberdar olmadığını, müvekkilinin zaten tescilsiz olarak kullandığı markasının tescili için, davacının markasından habersiz olarak ve davacının markasının yayınlanmasından önce başvuruda bulunduğunu, davacının markasının şekil markası olması sebebiyle benzerlik iddialarının dayanaksız olduğunu ve taraf markalarının mal ve hizmet, sınıf ve içerikleri farklı olduğundan hükümsüzlük iddialarının dayanaksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının E. ibareli markasının tanınmış marka olduğunu ispatlayamadığını, hükümsüzlüğü istenilen 44. sınıfta tescilli olan 2005 06220 sayılı markaya ilişkin olarak davanın beş yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, davalının E. ibaresini TPE nezdinde tescilli markalarına dayalı olarak kullandığı, eyleminin yasal hakka dayalı olduğu, marka tescili dışında davacının markasına yakınlaşır şekilde kullanıldığının davacı tarafından
İspatlanamadığı, davalının esaslı unsuru aynı olan E. ibaresini 2008 07101 sayılı markada 35. ve 41. sınıflarda gerek ses uyumu gerekse fonetik açıdan benzer şekilde kullanmak suretiyle bu sınıflarda ki mal ve hizmetlerin tüketicilerin markaları karıştırmasına, dolayısıyla iltibasa yol açtığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalı adına tescilli 2008 07101 sayılı “e.” ibareli markanın tescilli olduğu 35 ve 41. sınıf mal ve hizmetler yönünden kısmen hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, bu markanın tescilli olduğu diğer sınıflarda ki hükümsüzlük talebi ile davaya konu 2005 06220 sayılı markanın hükümsüzlüğü talebinin, haksız rekabetin tespiti taleplerinin ve kararın ilanı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 08/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.