Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/3202 E. 2015/11608 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3202
KARAR NO : 2015/11608
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/06/2013
NUMARASI : 2012/35-2013/324

Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21/06/2013 gün ve 2012/35-2013/324 sayılı kararı bozan Daire’nin 02/12/2014 gün ve 2013/18173-2014/18819 sayılı kararı aleyhinde davacılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacılar vekili, davalıların hissedarı olduğu dava dışı T. Oyuncak Kırtasiye Basım Yayıncılık San. ve Tic. Ltd. Şti.’ndeki hisselerini 12/01/2007 tarihli hisse devir sözleşmesi ile müvekkilleri ve dava dışı A.D.’a devrettiklerini, A.D.’ın da hissesini davacılardan S. D.’a devrettiğini, bu devirlerin 31/01/2008 tarihi itibariyle şirket kayıtlarına işlendiğini, müvekkillerinin dergi işi ile uğraştıklarını, oyuncak satışı ve ticareti ile ilgili bilgi sahibi olmadıklarını, ticaret tecrübelerinin bulunmadığını, şirkete ait defter ve belgeleri incelemediklerini, şirket devrini alınmasının dışında hiçbir ticari faaliyette bulunmadıklarını, SGK ve vergi dairesinden gelen ceza karşısında içine düştükleri durumun farkına vardıklarını, müvekkillerinin kandırıldıklarını ileri sürerek, hisse devrine ilişkin sözleşmenin ayıp ve gabin nedeniyle feshine ve şirketin davalılar adına hükmen tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan M.. O.. vekili ve davalı T.. K.., sözleşmenin 12/01/2007 tarihinde yapıldığını, davanın ise 17/01/2012 tarihinde açıldığını, zamanaşımı süresinin dolduğunu, iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacıların hisseleri devir tarihi itibariyle aktif ve pasifi ile birlikte devir aldıklarını, vergi borçlarının sonraki döneme ait olduğunu savunarak, davanın zamanaşımı ve esas yönünden reddini istemiştir.
Mahkemece, davacıların dava dışı şirket hisselerini devir almalarının yalnızca evrak üzerinde gerçekleştiği, fiilen hiçbir ticari faaliyette bulunmadıkları, davacıların 1.800.000 TL vergi cezası ile karşı karşıya kaldıklarında olayı öğrendikleri, şirket müdürü olan davacı Seda Dağdır hakkında önceki döneme ait çekler nedeniyle çeşitli davaların açıldığı, vergiye esas borcun 2006 yılına ait olduğunun 19/11/2011 tarihli vergi inceleme raporu ile anlaşıldığı, ihbarın 26/10/2011 tarihinde S. D.’a yapılması ile borca batıklık durumunun anlaşıldığı, öğrenme tarihi olan 26/10/2011 tarihinden sonra 1 yıllık yasal süre içerisinde davanın açıldığı, borca batık bir şirketin devredilmesinde davacıların yaşları, mevcut statüleri dikkate alındığında iradelerinin yanıltıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar davalılar (ayrı ayrı) vekilleri tarafından temyizi üzerine Dairemiz’in 02/12/2014 tarihli kararı ile bozulmuştur.
Davacılar vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Dava, limited şirket hisse devir sözleşmelerinin hile nedeniyle feshi ile şirketin davalılar adına hükmen tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, uyuşmazlık şirket ile ortakları arasında olmayıp sözleşmeden kaynaklandığı gerekçesiyle zamanaşımı süresi 10 yıl kabul edilerek zamanaşımı def’i reddedilerek, sözleşmelerin iptal nedeni olarak gösterilen vergiye esas borcun hisse devir tarihinden önce 2006 yılına ait olduğunun 19.11.20011 tarihli vergi inceleme raporu ile anlaşıldığı, ihbarın 26.10.2011 tarihinde davacı Seda Dağdır’a yapılması ile borca batıklık durumunun anlaşıldığı, öğrenme tarihinden itibaren bir yıllık sürede davanın açıldığı kabul edilerek yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa, limited şirket hissesini devir edenlerle devir alanlar arasında hisse devir sözleşmesine dayalı işbu davada zamanaşımı mülga BK.nun 126.maddesinde ( TBK. 147m.) düzenlenen 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Limited şirketlerde pay devri usulü mülga 6762 sayılı TTK’nın 520. maddesinde düzenlenmiş olup, “Bir payın devri, şirket hakkında ancak şirkete bildirilmek ve pay defterine kaydedilmek şartıyla hüküm ifade eder. Devir hususunun pay defterine kaydedilebilmesi için, devre ilişkin mukavelenin yazılı şekilde yapılmış ve imzasının noterce tasdik edilmiş olması ve ortaklardan en az dörtte üçünün devre muvafakat etmesi ve bunların esas sermayenin en az dörtte üçüne sahip olması şarttır.” hükmünden de anlaşılacağı üzere birbirini takip eden üç işlemin yapılması halinde pay devri gerçekleşir. Bu durumda, pay devri şirket pay defterine tescil ile tekemmül ettiğinden zamanaşımının başlangıç tarihi de devrin pay defterine tescil tarihinden başlar. Somut olayda, hisse devir sözleşmeleri pay defterine 31.1.2008 tarihinde tescil edildiğinden, dava konusu olayda 5 yıllık zamanaşımı süresi geçmediği gibi mahkemenin kabulü gibi hile iddiası bakımından da mülga BK’nın 31.maddesindeki bir yıllık hak düşürücü sürede geçmeden dava açılmıştır. Bu itibarla, mahkemece işin esasına girilerek karar verilmesi doğru olduğundan davalılar vekilinin bu yana ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 02.12.2014 gün 2013/18173- 2014/18819 sayılı kararının (2) nolu bendinin kaldırılmasına, davalılar vekilinin bozma ilamı (3) nolu bendindeki henüz incelenmesine geçilmeyen temyiz itirazlarının incelenmesine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalılar vekilinin asıl karara yönelik temyiz itirazlarına gelince; her ne kadar mahkemece yapılan yargılama sonucu, borca batık bir şirketin devredilmesinde davacıların yaşları ve mevcut statüleri dikkate alındığında iradelerinin fesada uğratıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, hile maddi vakıası ispat edilemediği gibi limited şirket hissesi devir alan davacıların, hisselerini devir aldığı şirketin vergi borcu olup olmadığını araştırma konumunda oldukları, 12.01.2007 tarihli Limited Şirket Hisse Devri Sözleşmelerinde “ devre bahis hisselerin devir tarihine kadar olan bilumum vergi harç ve rüsumlarının devreden ortağa, devir tarihinden sonrakilerin ise devir alanlara ait olacağının “ kararlaştırıldığı, ortada hisse devir sözleşmesinin iptalini gerektiren hile durumunun sözkonusu olmadığı halde yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 02.12.2014 tarih 2013/18173-2014/18819 karar sayılı bozma kararı (2) nolu bendinin kaldırılmasına, davalılar vekilinin bozma ilamında henüz incelenmesine geçilmeyen temyiz itirazlarının incelenmesine (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalılar yararına BOZULMASINA, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 05/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.