Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/3121 E. 2015/11603 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3121
KARAR NO : 2015/11603
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/11/2012
NUMARASI : 2010/412-2012/268

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 22/11/2012 gün ve 2010/412-2012/268 sayılı kararı onayan Daire’nin 11/09/2014 gün ve 2013/10152-2014/13596 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 27.07.2009 tarihinde “MAKSİMUM- ENTER” logosu altında çıkacak tüm albümlerle ilgili olarak tek dağıtıcının müvekkili şirket olduğuna dair bir sözleşme yapıldığını, ancak davalının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmeyerek ürünleri teslim etmediğini, bu nedenle sözleşmenin 6. maddesi gereğince 15.000 TL’lik cezai şartın ödenmesi koşullarının oluştuğunu, ayrıca sözleşmeye aykırı olarak başka bir şirkete dağıtım yetkisi verilmesi sonucu müvekkilinin kar kaybına ve ticari itibarının zedelenmesine de neden olunduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla sözleşme gereğince yükümlülüklerini yerine getirmeyerek müvekkilinin zarar görmesine neden olan davalıdan 15.000 TL cezai şartın, 1.000 TL kar kaybının ve 5.000 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin taraflar arasındaki sözleşmeyi 14.10.2009 tarihinde keşide ettiği ihtarname ile haklı nedene dayanarak feshettiğini, bu nedenle davacı taleplerinin yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalı şirketin taraflar arasında bağıtlanan sözleşmeyi haksız şekilde feshettiğine ilişkin davacı iddiasının kanıtlanamadığı, buna bağlı olarak feshedilen sözleşmeden dolayı cezai şart istenemeyeceği, davacının iddia edilen zararı ile davalının eylemi arasında illiyet bağı kurulamadığından kar kaybı isteminin de yerinde olmadığı, davalı şirketin haksız eylemi ile davacının kişilik haklarının zarar gördüğü iddiasının kanıtlanamamış olması nedeniyle manevi tazminat isteminin de reddi gerektiği sonucuna varılarak, davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 11.09.2014 tarihli kararı ile onanmıştır.
Davacı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 05,20 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK’nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 251,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, 05/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.