YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2974
KARAR NO : 2015/8066
KARAR TARİHİ : 10.06.2015
MAHKEMESİ : ISPARTA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/11/2014
NUMARASI : 2004/752-2014/675
Taraflar arasında görülen davada Isparta 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27/11/2014 tarih ve 2004/752-2014/675 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin 1974 yılında yurt dışında çalışmakta iken davalı şirket yetkililerinin iknaları üzerine şirkete ortak olmak amacıyla para göndermeye başladığını, gönderdiği paranın 50.000 TL’ye ulaştığını, ödediği paralara karşılık ortaklık ilmuhaberi verildiğini, ancak bilahare ilmuhaberlerin ortaklık defterine kaydedilmediğinin anlaşıldığını, bunun üzerine dava açıldığını ve müvekkilinin ortaklığının tespitine karar verildiğini, ancak davalı şirket ortaklarına ulaşılamadığını ve keyfiyetin pay defterine kaydettirilemediğini, şirketin de ortada bulunmadığını, müvekkilinin şirkete gönderdiği paranın şirketin borcu olduğunun kabulü gerektiğini ileri sürerek müvekkilinin 1974 yılında şirkete ödemiş olduğu 50.000TLnin dolar kuruna göre bugünkü değeri karşılığı 5.444,346 TL’nin ödeme gününe kadarki faizi ile birlikte ödeme günündeki kur üzerinden davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı herhangi bir cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafın şirkete ortak olma amacıyla para gönderdiğ ve tarafına ortaklık ilmühaberi verildiği, Isparta 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1995/175 Esas, 1998/ 334 Karar sayılı ilamıyla da ortaklığının tespit edildiğini, davacının payının deftere kaydedilmemesi ve ortak gösterilmemesinin davacı açısından doğrudan zarar kapsamına girdiği, dava sürecinde tasfiye aşamasına giren davalı şirketin davacıya hiçbir bildirimde bulunmadan tasfiye işlemlerini gerçekleştirdiği, baştan itibaren davalı şirketin davranış şeklinin davacıyı dikkate almamak yönünde şekillendiği, davanın şirket kar veya zararı üzerinden pay sahibine düşen kısmıyla ilgilenmeden denkleştirici adalet ilkesine davacının alacağının belirlenmesi gerektiği Gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 5.352,37 TL alacağın 01/10/2004 tarihinden itibaren
işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı G. A.Ş.’den alınarak davacı A.. Ş..’e verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 274,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 10/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.