Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/2921 E. 2015/8244 K. 15.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2921
KARAR NO : 2015/8244
KARAR TARİHİ : 15.06.2015

MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/09/2014
NUMARASI : 2013/175-2014/259

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 29/09/2014 tarih ve 2013/175-2014/259 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı T.. T.. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin 2009/43712 sayılı ve “L.” ibareli marka başvurusunun, davalının KHK’nın 8/1, 8/4 ve 8/5 m. uyarınca 88/102828 sayılı “L.+Şekil” unsurlu markasını mesnet göstererek yaptığı itirazı sebebiyle T.. T.. YİDK’nun 2010-M-5134 sayılı kararıyla reddedildiğini, oysa dava konusu marka başvurusuna itiraz eden davalı şirketin gözlük firması olduğunu, müvekkilinin ise tekstil sektörüyle ilgilendiğini, tescil kapsamındaki malların farklı olduğunu, red gerekçesi markada amblem bulunduğunu, davalı şirket markasının gözlük sektöründe tanınmış markalardan olmadığını, hatta optik sektöründe dahi herkesçe bilinmediğini ileri sürerek marka başvurusunun reddine dair YİDK kararının iptaline ve tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı T.. T.. vekili, iptali istenen Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararlarının yerinde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, dava konusu markanın müvekkil markası ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, markalar arasında iltibas riskini ortadan kaldıracak bir farklılık bulunmadığını, müvekkili markasında bulunan 9. sınıftaki “g.” ile dava konusu marka kapsamında yer alan 18. sınıfta “deri çanta, anahtarlık, şemsiye, güneş şemsiyeleri…” mallarının birbirini tamamlayıcı mallar olduğunu, ayrıca müvekkilinin bir çok tanınmış markanın lisans sahibi olması nedeniyle, müvekkiline ait markanın da tanınmış olarak kabul edilmesi gerektiğini, dünya çapında tescilli bir markayı tescil ettirmeye çalıştığı için davacının kötü niyetli olduğunu ve müvekkili markasının tanınmışlığından yararlanmak amacıyla başvuru yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılamaya göre, taraf markalarının 18 (01,03,04) ve 25 (01,02,03) alt grup mallar yönünden KHK’nın 8/1 (b) maddesi uyarınca karıştırılma ihtimali söz konusu olmadığı, itiraza konu markanın tanınmış marka olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle T.. T.. YİDK’nun 2010-M-5134 sayılı kararının “18.(01-03-04) ve 25.(01-02-03)” mallar yönünden iptaline karar verilmiştir.
Kararı davalı T.. T.. vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı T.. T.. vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı T.. T.. vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından davalı T.. T..’den başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 15/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.