Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/2895 E. 2015/7613 K. 03.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2895
KARAR NO : 2015/7613
KARAR TARİHİ : 03.06.2015

MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/11/2014
NUMARASI : 2013/176-2014/305

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03/11/2014 tarih ve 2013/176-2014/305 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili şirketin 2011/01635 sayılı ve “C. N.+ŞEKİL” unsurlu marka başvurusunun, davalının 2004/06793, 94/006525 sayılı “N.+ŞEKİL” unsurlu markalarını mesnet göstererek yaptığı itiraz üzerine T.. T..’nin 2013 -M- 1842 sayılı YİDK kararıyla 43.01 sınıftaki hizmetler yönünden nihai olarak reddine karar verildiğini, oysa müvekkili şirketin uzun süredir aynı işletme adı altında faaliyet gösterdiğini, 2003 yılında marka başvurusunda bulunmasına rağmen, başvurunun geri çekilmesine sebebiyle sonuçsuz bırakıldığını, davalı şirketin Türkiye’de bu marka ile faaliyeti bulunmadığını, bir bütün olarak değerlendirildiğinde iki marka arasında benzerlik bulunduğunun söylenemeyeceğini, bu nedenle markalar arasında karıştırılma olasılığı bulunmadığını ileri sürerek başvurunun reddine dair YİDK kararının iptaline ve tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı T.. T.. vekili; iptali istenen YİDK kararının yerinde olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili; müvekkil şirketin 1857’de kurulduğunu, çikolata sektörünün lider firmalarından biri olduğunu, markanın, kurucu J. N.’tan esinlenilerek oluşturulduğunu, dünya genelinde 50’den fazla ülkede 1500 satış mağazası bulunduğunu, markanın bir çok ülkede ve OHIM nezdinde de tescilli olduğunu, müvekkilin gerçek hak sahibi olduğunu, markaların ayniyete yakın ölçüde benzer olduğunu, başvurunun 556 sayılı KHK’nın 7/1 (b), 8/1 (b) 8/4, 8/5 ve 35/1 maddeleri uyarınca reddi gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, itiraza gerekçe marka kapsamındaki malların, davacı şirket marka başvurusundaki restoran ve cafe/bar hizmetlerinde müşterilere servis edilebilecek mallardan olduğu, bu nedenle tescil kapsamlarının ilişkili mal ve hizmetlerden oluştuğu, taraf markaları, ortalama tüketici kitlesinin genel izlenimi ve bütüncül bakış açısına göre karşılaştırıldığında, itiraz gerekçesi
markaların asıl unsurlarının “N.” ibaresi ve “daire içerisinde N harfi” olduğu, başvuru markasının asıl unsurunun da “N.” ibaresi ve “daire içerisinde N harfi” olduğu, başvuru markasındaki “C.“ ibaresinin tescil kapsamının yiyecek içecek hizmetleri olması nedeniyle tanımlayıcı olduğu, bu anlamda markalar arasında görsel, kavramsal ve sesçil olarak yüksek düzeyli bir benzerlik bulunduğu, tescil kapsamlarının da ilişkili mallar olması nedeniyle, başvuru markasının tescil olunmasının 556 sayılı KHK’nın 7/1 (b) ve 8/1 (b) maddelerine aykırılık teşkil edeceği, önceki markayı bilen ortalama tüketici kitlesi daha sonradan başvuru markasını restoran, bar, cafe gibi işletmelerde gördüğünde, önceki mal markaları sahibi işletmenin bu işyerini açmış olduğunu düşünme ihtimalinin yüksek olduğu, davacı şirketin bu ibareyi fiilen marka olarak kullanıyor olmasının sonucu değiştirmeye yeterli olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınmadığı anlaşılan 27,70 TL temyiz ilam harcının davacıdan alınmasına, 03/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.