Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/2865 E. 2015/7814 K. 05.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2865
KARAR NO : 2015/7814
KARAR TARİHİ : 05.06.2015

MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/09/2014
NUMARASI : 2012/31-2014/255

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29/09/2014 tarih ve 2012/31-2014/255 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK’nın 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin “L. M.Çimento” ibareli marka başvurusunun, davalının “O M Çimento ” markalarını mesnet göstererek yaptığı itiraz üzerine YİDK kararıyla başvurunun 19.sınıftaki mallar yönünden reddine karar verildiğini, markalardaki esas unsurların “L.” ve “O.” ibareleri olduğunu, her iki markada yer alan bu ibarelerin yeterli ayırt ediciliği sağladığını, markada yer alan logo ve renk unsurlarının da her iki markayı birbirinden farklılaştırdığını, markalar arasındaki iltibas ihtimalini ortadan kaldırdığını ileri sürerek, YİDK kararının iptaline, tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı O. vekili, müvekkilinin davalı şirketin marka başvurusuna, yaptığı itirazın kararıyla 19. Sınıftaki mallar dışındaki mallar yönünden reddedildiğini, M. Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin halka açık bir şirket olduğunu ve hisse senetlerinin İMKB’de işlem gördüğünü, “M. Ç.” ibareli markalarının tanınmış marka olduğunu, başvurunun sair mallar yönünden tesciline karar verilmesinin 556 sayılı KHK’nın 8/1 (b) ve 8/4 maddelerine aykırılık teşkil edeceğini ileri sürererek, YİDK kararının iptali ile markanın hükümsüzlüğünü talep etmiştir.
Davalı TPE vekili, iptali istenen YİDK kararının yerinde olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekilleri, kendileri aleyhine açılan davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraf markaları arasında “M. Ç.” ibaresi yönünden görsel, kavramsal ve sesçil olarak yüksek düzeyli bir benzerlik bulunduğu, tescil kapsamlarının tamamen aynı veya ilişkili olduğu mal ve hizmetler yönünden markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1 (b) m. anlamında karıştırma ihtimalinin bulunduğu, öte yandan itiraz gerekçesi markaların çimento ve inşaat sektörü yönünden tanınmış marka olduğu dikkate alındığında tescil kapsamında bırakılan 19 (05,06,07) sınıf mallar ve 35.07 alt grupta yer alan hizmetler yönünden başvuru markasının tescil olunmasının 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesi uyarınca davalı tarafa tanınmışlıktan haksız yarar sağlayacağı gibi markaların tanınmışlık düzeylerini de olumsuz etkileyeceği, sair mal ve hizmetler yönünden KHK’nın 8/4 maddesindeki koşulların oluşmadığı gerekçesiyle, asıl davanın reddine, birleşen dava yönünden davanın kısmen kabulü ile; davalının marka başvurusuna itirazın kısmen reddine ilişkin olarak 2011-m-4656 sayılı YİDK kararının 19. (05,06,07) ve 35. (07) mal ve hizmetler yönünden iptaline, davalı şirket adına tescil olunan 2009/57623 sayılı markanın yukarıdaki mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 27,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl davada davacı – birleşen davada davalı L.. A.. ve asıl davada davalı birleşen davada davacı OYAK’dan ayrı ayrı alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davalı TPE’den alınmasına, 05/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.