Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/2863 E. 2015/7598 K. 03.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2863
KARAR NO : 2015/7598
KARAR TARİHİ : 03.06.2015

MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/10/2014
NUMARASI : 2014/133-2014/293

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22/10/2014 tarih ve 2014/133-2014/293 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davalı şirketin 2011/68130 sayılı ve “F.” unsurlu marka başvurusuna, müvekkilinin 2006/48708, 2011/89155, 2010/13855 sayılı ve “F.” ibareli markalarını mesnet göstererek yaptığı itirazın, TPE YİDK’nın 2014-M-541 sayılı kararıyla reddedildiğini, oysa markaların karıştırılmaya yol açacak ölçüde benzer olduklarını, tüketici tarafından davalı markasının müvekkilinin F. markasının alt markası yada seri markası olarak algılanabileceği, “F.” markasının tüm Türkiye’deki perakende sektöründe lider bir marka olduğunu ve TPE nezdinde tanınmış marka olarak tescil edildiğini, ileri sürerek YİDK kararının iptaline ve markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE vekili; iptali istenen YİDK kararının yerinde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili; markalar arasında benzerlik bulunmadığını, TPE kararının hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; başvuru markasının 31.malları kapsadığı, davacının itiraz gerekçesi markalarının ise 10, 18, 25 ve 35. sınıf malları kapsadığı, her iki tarafa ait marka tescil kapsamlarının çok aşikar şekilde farklı mallar veya hizmetlere ilişkin olduğu, markalar arasında görsel, kavramsal ve sesçil olarak hiçbir benzerliğin bulunmadığı ve 556 sayılı KHK’nın 8/1 (b) m. anlamında karıştırma ihtimalinin bulunmadığı, davacı muteriz markasının “ayakkabı mağazacılığı” alanında tanınmış olsa bile önemli sektörel farklılık, markalar arasında benzerlik bulunmayışı birlikte değerlendirildiğinde, 556 sayılı KHK’nın 8/4 m. uyarınca davacının tanınmış markalarının ayırt edicilik gücüne veya itibarına zarar vermesi ya da davalı şirkete haksız yarar sağlamasının mümkün olmadığı, kötü niyetli tescil iddiasının da yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 03/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.