Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/2854 E. 2015/7855 K. 05.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2854
KARAR NO : 2015/7855
KARAR TARİHİ : 05.06.2015

MAHKEMESİ : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/10/2014
NUMARASI : 2014/190-2014/300

Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22/10/2014 tarih ve 2014/190-2014/300 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 41, 45. sınıf hizmetler yönünden 2012/88940 sayılı ve “İ..O.” ibareli marka başvurusunun, KHK’nın 7/1 (a) ve (c) maddesi uyarınca YİDK’nın 2014-M-3500 sayılı kararıyla reddedildiğini, müvekkil derneğin iş hukukunun gelişimine ve mevzuat değişikliklerine katkıda bulunmak, mevzuat değişikliklerine karşı halkı bilinçlendirmek ve danışmanlık vermek amacı ile kurulduğunu, bu faaliyetlerinin büyük bir kısmını www.ishukuku.org internet sitesi üzerinden gerçekleştirdiğini, dava konusu markanın kelime unsurundan oluştuğunu, kelimelerin kural olarak soyut ayırt edici ve çizimle görüntülenebilme niteliğine sahip olduğunu, KHK’nın 7/1-c maddesi anlamında tescil kapsamı hizmetler yönünden tanımlayıcı olmadığını, başvuruya konu ibarenin yoğun kullanım ve kuvvetli tanıtımla ayırt edicilik kazandığını ileri sürerek YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı TPE vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davaya konu marka başvurusunda yer alan “O.” ibaresinin, internet alan adına ekli, o sitenin türünü gösteren tali nitelikli alan adı uzantısı olduğu, “İ. HUKUKU” ibaresinin ise, bir hukuk anabilim dalı türü olduğu, tüm sektörlerde iş hukukunu ilgilendiren konular olduğu, dolayısıyla, 41 ve 45. sınıf hizmetlerde başvuru markasını gören ortalama tüketici kitlesinde bu ibarenin “marka algısı” oluşturmayacağı, ibarenin somut ayırt edicilik gücünden yoksun olduğu, ayrıca tanımlayıcılığa yakın bir ibare olduğu, bu ibarenin kullanım tekelinin tek bir gerçek veya tüzel kişiye verilmesinin mümkün olmadığı, kullanım sonucu ayırt edici kılınmasının neredeyse imkansız olduğu, davacı tarafın da böyle bir delili ibraz edemediği, başvurunun reddine dair YİDK kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 05/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.