Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/2838 E. 2015/7649 K. 03.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2838
KARAR NO : 2015/7649
KARAR TARİHİ : 03.06.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL(KAPATILAN) 44. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/03/2014
NUMARASI : 2013/335-2014/63

Taraflar arasında görülen davada İstanbul(Kapatılan) 44. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06/03/2014 tarih ve 2013/335-2014/63 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili tarafından 04.01.2012 tarihinde davalının B. Şubesi’ne teslim edilen emtianın muhataba teslim edilmemesi üzerine, müvekkili tarafından ödenen emtia bedelinin tahsili amacıyla davalı aleyhine Ankara 11. İcra Müdürlüğü nezdinde başlatılan takipte yetkiye ve borca itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı şirket ile müvekkili arasındaki sözleşmenin 25. maddesinde İstanbul Mahkemeleri ve İcra Müdürlükleri’nin yetkili kılındığını savunmuştur.
Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmede bulunan yetki şartı ve davalının ikametgah adresinin İstanbul olduğu hususu gözetilerek, yetkili İcra Müdürlüğünde başlatılmış usulüne uygun bir takip bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
(1) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
(2) Dava, davacı tarafından başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. AAÜT.’nin 7/2. maddesi ”Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.” ve AAÜT’nin 12/1.maddesi ise ”Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veye para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, ”yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.” hükmünü haizdir. Mahkemece bu hükümlere göre maktu vekalet ücretini geçmeyecek şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 6.124,61 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş ve bu yanlışlık bozmayı gerektiriyor ise de, anılan hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte yazılı nedenlerle mahkeme kararının, hüküm fıkrasının 3. bendinde yer alan olan ”…6.124,61…TL…” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine ”…..1.500,00 TL…” yazılmak suretiyle kararın düzeltilmesine, kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 03/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.