Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/2818 E. 2015/8588 K. 22.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2818
KARAR NO : 2015/8588
KARAR TARİHİ : 22.06.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/09/2014
NUMARASI : 2013/55-2014/225

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11/09/2014 tarih ve 2013/55-2014/225 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen acentelik sözleşmesinden dolayı davalının müvekkiline olan 6.005 TL tutarındaki borcunu ödenmeyince aleyhine icra takibi yapıldığını, davalının takibe itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptalini ve icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, 2007 yılında sözleşmenin karşılıklı olarak feshedildiğini, takip dosyasına borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, 5684 sayılı yasaya göre acentelerle olan borç alacak ilişkilerinin poliçe kapsamında takip edilmesinin gerektiği, davacının ödenmemiş açık poliçeler listesini sunamadığı, acenteye ait 2007-2010 dönemini içeren yardımcı defter kayıtlarının, şüpheli alacak karşılığı hesap bakiyesinin ve yıl bazında detaylı hesap hareketlerinin dosyaya ibraz edilmediği, ispat yükü üzerinde olan davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, acentelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, bilirkişi görevlendirilmesine ilişkin 27.02.2014 tarihli celsenin 3 nolu ara kararında “mahkemeye önceden bilgi vermek şartıyla tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapma yetkisi” verildiği halde hükme esas alınan bilirkişi raporunda sadece dosyada bulunan evrakların incelendiği anlaşılmıştır. 24.01.2002 tarihli acentelik sözleşmenin 19. maddesinde “taraflar arasındaki ihtilaflarda davacı şirket defter ve kayıtlarının esas alınacağı” da düzenlenmiştir. Bilirkişi raporunda, davacı ile iletişime geçildiği belirtildiği halde davacı şirket merkezinde davacı defter ve kayıtlarının incelendiğine dair bir tespite yer verilmemiştir. Bu itibarla bilirkişiden davacı defter ve kayıtları üzerinde yapılacak incelemelere göre rapor ibrazının istenmesi ve ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 22/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.