Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/2803 E. 2015/7444 K. 01.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2803
KARAR NO : 2015/7444
KARAR TARİHİ : 01.06.2015

MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/11/2014
NUMARASI : 2014/500-2014/396

Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 13/11/2014 tarih ve 2014/500-2014/396 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin kardeşi dava dışı S.Ç.’dan, davalı R. D.’ın üçüncü bir şahsa olan borcuna teminat olması için 30.000,00 TL’lik bir teminat senedi istemesi üzerine, davacının kardeşi S.Ç.’ın müvekkilinin onayı ile bono keşide ederek davalı R.. D..’ın verdiğini, ancak davalı R.. D..’ın söz konusu senedi, kefil sıfatıyla imzalayarak üçüncü kişiye vereceği vaadine rağmen, diğer davalı Y.. D.. emrine düzenlediğini, davalı kardeşlerin müvekkilini yanıltarak kardeşinin 30.000,00 TL’lik senetle borçlanmasına sebep olduğunu, davalıların senedi ödenmesi için bankaya teslim ettiklerini, bankadan gelen ihbarname üzerine müvekkilinin senet bedelini ödemek zorunda kaldığını, bunun üzerine davalı Y.. D..’ın aleyhine icra takibi başlatıldığını ancak davalının şikayeti üzerine Küçükçekmece 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nce ödeme emri tebligatının iptal edilerek itiraz ile takibin durmasını sağladığını, bu nedenle işbu alacak davasını açtığını ileri sürerek davalıların haksız ve karşılıksız olarak tahsil ettikleri 30.000,00 TL senet bedelinin davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalılar vekili, müvekkilinin annesine ait arsada bina yapmak üzere müvekkilinin annesi ile davacılar arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, bu projede annelerine ait dairenin yüz ölçümünün düşük gösterildiğini, müvekkillerinin annesinin vefat ettiğini, müvekkili Y.. D..’ın kendisine düşecek dairenin küçük yapılmasından dolayı kendisine 30.000,00 TL verilmesi gerektiği konusunda ısrarcı olması üzerine bahse konu bononun keşide edilerek müvekkiline verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davaya konu kambiyo senedinin keşidecisinin dava dışı S.Ç., lehtarının davalı Y.. D.. olduğu, senet borçlusunun S. Ç.olması nedeniyle davacının bu davayı açmasında husumetin bulunmadığı, senet bedelinin davacı tarafından yatırıldığının sabit olduğu ancak bu hususun ancak BK’nın 410 ve devamı maddeleri gereğince vekaletsiz iş görme olarak değerlendirilebileceği, vekaletsiz iş görenin ancak bu konuda iş gördüğü kişiden yani senet borçlusundan talepte bulunabileceği, sonuç olarak davacının senet borçlusu olmaması nedeniyle dava konusu senetten dolayı davalılara husumet yöneltemeyeceği gerekçesiyle davanın husumet nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 01/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.