Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/2773 E. 2015/7443 K. 01.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2773
KARAR NO : 2015/7443
KARAR TARİHİ : 01.06.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/11/2014
NUMARASI : 2013/165-2014/270

Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 27/11/2014 tarih ve 2013/165-2014/270 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin E. ibareli markalarının bulunduğunu, davalı şirketin MİS ibareli markasının “s.” emtiası bakımından müvekkilinin markasına iltibas doğurduğu gibi, söz konusu üründe de kullanılmadığını ileri sürerek, salça emtiası bakımından davalının MİS ibareli markasının hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE vekili, husumet yönünden davanın reddini savunmuştur.
Davalı şirket vekili, müvekkilinin markasının tanınmış marka olduğunu, davacının bu tanınmışlıktan yararlanmaya çalıştığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bozma ilamı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; 556 sayılı KHK’nın 14. maddesine göre markanın tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir neden olmadan kullanılmaması veya bu kullanıma beş yıllık bir süre için kesintisiz ara verilmesi halinde, markanın iptalinin istenebileceği, kullanmama nedeniyle hükümsüzlük davalarında, iddia sahibinin, iddiasını ispat etmesi gerektiği, ancak kullanmama olgusunun olumsuz bir durum olması ve bunun ispatının güç olması nedeniyle, hükümsüzlük davalarında marka sahibinin markayı kullandığını ispat etmesi gerektiği, davalının markayı ciddi bir kullanımı olduğunu ispatlayamadığı, buna dair dosya herhangi bir bilgi ve belge sunmadığı, davalı markasının tanınmış olmasının kullanılmadığı mal ve hizmetler bakımından kısmi hükümsüzlüğe engel olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile dava konusu 86/098086 no’lu markanın tescilli olduğu salça emtiası bakımından 556 sayılı KHK’nın 14. maddesi gereğince kullanmama nedeni ile iptaline ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve Anayasa Mahkemesi’nin 09.04.2014 günlü kararı ile 24.06.1995 günlü 556 sayılı KHK’nın hükümsüzlük hallerini düzenleyen 42. maddesinin birinci fıkrasının c bendinin Anayasa’nın 91. maddesinin birinci fıkrası uyarınca Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş ise de söz konusu maddenin atıfta bulunduğu aynı KHK’nın 14. maddesi hükmü uyarınca markanın iptal koşullarının mevcut olmasına ve mahkeme kararının davaya konu markanın iptali ile sicilden terkini şeklinde anlaşılacağının tabii bulunmasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davalıdan temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 01/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.