YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2763
KARAR NO : 2015/8580
KARAR TARİHİ : 22.06.2015
MAHKEMESİ : ORDU 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/10/2014
NUMARASI : 2014/359-2014/592
Taraflar arasında görülen davada Ordu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 02/10/2014 tarih ve 2014/359-2014/592 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı T. A.Ş. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin fındık bahçesinin 14.01.2008 tarihinde Bitkisel Ürün Sigortaları Poliçesi ile davalı tarafından sigortalandığını, 2008 yılı içerisinde don hadisesinin meydana geldiğini, müvekkilinin bahçesindeki tüm ürünlerin zayi olduğunu ileri sürerek şimdilik 2.000,00 TL hasar bedelinin hak ediş tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesi ile talep sonucunu 12.052,50 TL’ye çıkartmıştır.
Davalı Groupama Sigorta A.Ş vekili, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiş ve T.’e ihbarını talep etmiştir.
T. A.Ş. vekili, 2 yıllık süresi içinde açılmayan davanın zamanaşımına uğradığını, ekspertiz çalışmaları sonucunda davacının bahçesinin ocak ayı kış soğuklarından etkilendiğinin görüldüğünü, bu aydaki hasarların poliçedeki “Fındık ürününde bahçedeki ocaklarda bulunan dişi çiçeklerin en az %90’ının (karanfilli tomurcukların) etrafını çevreleyen pulcuklardan ayrılıp, sap oluşturmaya başladıktan ve ilk yaprakçıklar görülmeye başladıktan” maddesine göre teminat başlamadan önce gercekleştiğinden teminat kapsamına girmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu olay nedeniyle Ocak, Şubat aylarında döllenmiş embriyoların ve omcaların %100 oranında zarar gördüğü, davacının %100 hasar oranı üzerinden 13.035,60 TL tazminat bedeli talep edebileceği, yapılan zeyilname sonucunda iade edilen 1.208,69 TL tutarındaki primin tespit edilen alacak bedelinden düşülmesi gerektiği, davalı B.. S.. A.Ş.’nin sorumlu olmadığı gerekçesiyle B.. S.. A.Ş. aleyhine açılan davanın reddine, T. A.Ş.’ne karşı açılan davanın kısmen kabulüne, 2.000 TL’nin 11.06.2008 tarihinden, 9.826,91 TL’nin ıslah tarihi olan 18.11.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Tarsim A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı Tarsim A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, Devlet Destekli Bitkisel Ürün Sigortaları Poliçesi’ne dayalı hasar tazmin istemine ilişkindir. Tarım sigortalarının işleyişinde temel unsur Tarım Sigortaları Havuzu olup 5363 sayılı Kanunu’nun 9. maddesinde bu Havuzun işletilmesine ilişkin iş ve işlemlerin, Havuza katılan sigorta şirketlerinin eşit oranda pay sahibi olacağı anonim şirket statüsünde kurulacak şirket tarafından yürütüleceği hükme bağlanmıştır. Aynı hükümde tazminat ödemeleri dahil olmak üzere şirketin görevleri sayılmıştır. Anılan Kanun 14. maddesinde de sigorta şirketlerinin, tarım üreticileri ile tarım sigorta sözleşmelerini kendi adlarına akdedecekleri, prim ve risklerin tamamını Havuza devredecekleri ve sözleşmeleri Havuz tarafından belirlenen standart poliçeler üzerinden yapacakları düzenlenmiştir. 5363 sayılı Tarım Sigortaları Kanunu çerçevesinde Havuzu işletmek üzere Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi A.Ş. (TARSİM) kurulmuştur. Somut olayda davacı bu havuzun ortağı olduğu anlaşılan davalı B.. S.. A.Ş. ile “Devlet Destekli Bitkisel Ürün Sigortaları Poliçesi” düzenlemiştir. Anılan sigorta poliçesinden dolayı tazminat ödeme yükümlülüğü, Tarsim A.Ş.’ne ait olup T. A.Ş. de husumeti benimsemiş ve davanın esası hakkında savunma yapmıştır. Bu nedenle işbu davada T. A.Ş.’nin pasif husumetinin bulunduğunun kabulü gerekmiştir. Ancak, davalı T. A.Ş. vekili dava konusu olup tazmini istenen hasarın, Poliçenin “Sözleşme Koşulları” bölümünde yer alan “teminatlar, ……. Fındık ürününde bahçedeki ocaklarda bulunan dişi çiçeklerin en az %90’ının (Karanfilli tomurcukların) etrafını çevreleyen pulcuklardan ayrılıp, sap oluşturmaya başladıktan ve ilk yaprakçıklar görülmeye başladıktan ……… sonra başlar” maddesine göre teminat başlamadan önce gercekleştiğini, yapılan ekspertiz incelemelerinde fındık bahçesinin kış soğuklarından etkilendiği, verimin ocak ayı başında azaldığı hususlarının tespit edildiğini, bu tespitlere göre hasarın teminat kapsamı dışında kaldığını ileri sürmüştür. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ve mahkemenin karar gerekçesinde davalının bu savunmaları ve ekspertiz raporları değerlendirilmemiş, genel ifadelerle hasarın teminat kapsamında olduğu yönünde görüş bildirilen bilirkişi raporuna neden üstünlük tanındığı gerekçede açıklanmamıştır. Bu itibarla mahkemece, davalı Tarsim A.Ş.’nin tüm ekspertiz raporları celbedilip, davalının savunmaları incelenmek suretiyle bilimsel verilere dayalı olarak düzenlenmiş ve denetime elverişli ek rapor alınıp hasarın teminat kapsamında kalıp kalmadığı ortaya konularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2- Davacı vekili tarafından 18.11.2011 tarihinde dava ıslah edilmişse de ıslah dilekçesinin davalı T. A.Ş.’ne tebliğ edildiğine dair bir tebligat parçasına dosyada rastlanılmamıştır. Bu itibarla öncelikle ıslah dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi ve ıslah dilekçesine karşı davalı T. A.Ş.’ne savunma imkânı verildikten sonra davaya devam edilmesi gerekmekte iken ıslah dilekçesi davalı T. A.Ş.’ne tebliğ edilmeksizin yargılamanın sürdürülmesi de doğru olmamış, kararın bu yönden de bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3- Bozma sebep ve şekline göre davalı T. A.Ş. vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz eden davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı T. A.Ş yararına BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle mümeyyiz davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 22/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.