Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/2736 E. 2015/11940 K. 12.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2736
KARAR NO : 2015/11940
KARAR TARİHİ : 12.11.2015

MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/07/2013
NUMARASI : 2011/135-2013/257

Taraflar arasında görülen davada Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 18/07/2013 gün ve 2011/135-2013/257 sayılı kararı bozan Daire’nin 11/11/2014 gün ve 2013/16672-2014/17367 sayılı kararı aleyhinde davalı-karşı davacı E. Sigorta A.Ş. (eski unvanı E.. A…) vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen sigorta acenteliği sözleşmesinin davalı tarafından haksız feshedildiğini ileri sürerek ve ıslah isteminde bulunarak, ödenmemiş komisyon alacağı için 1.000.00 TL, geç ödenen ve alıkonulan komisyon alacağından kaynaklanan zarardan dolayı 1.000.00 TL, gelir kaybından dolayı 1.000.00 TL ve portföy tazminatı 667.252.42 TL’nin 01.01.2009 tarihinden itibaren avans faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, sözleşme hükümlerine göre müvekkilinin sözleşmeyi feshedebileceğini, esasen davacının ihlali nedeniyle sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, başka sigorta şirketinin de acenteliğini yaptığının belirlendiğini, portföy veya başka adla tazminat istemeyeceğinin kararlaştırıldığını, bir alacağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, müvekkilinin sigorta acenteliği sözleşmesinden dolayı bakiye prim alacağının bulunduğunu ileri sürerek, 9.059.80 TL’nin avans faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında sigorta acenteliği sözleşmesi imzalandığı, davalı-birleşen davanın davacısının bu sözleşmeyi gerekçe göstermeden feshettiği, cevap dilekçesinde fesih sebepleri arasında davacı-birleşen davanın davalısının başka sigorta şirketleriyle sözleşme imzalaması olarak gösterildiği, oysa davalı-birleşen davanın davacısının Ankara Bölge Müdürlüğü’nün bu yönde 17.03.2009 tarihli açık muvafakat verdiği, sözleşmelerin bu tarihten sonra imzalandığı, esasen anılan sözleşmelerin Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığı, davalı-birleşen davanın davacısının buna karşı koymadığı, bir uyarısının bulunmadığı, ayrıca sözleşme dönemin de porföyün geliştirilmediği gerekçesinin de yerinde olmadığı, bilirkişi raporuyla aksi durumun belirlendiği, sözleşmenin feshinin haklı olmadığı, sözleşmenin 07.07.2008 tarihinde imzalandığı ve 05.08.2010 tarihinde sona erdiği, bir yıllık portföy tazminatına hak kazandığı, birleşen davanın kabul edildiği, davacı-birleşen davalının diğer istemlerinin ispatlanmadığı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, 672.252.42 TL’nin 5.000.00 TL’sine 24.05.2011 tarihinden, bakiyesine 25.04.2013
tarihinden işleyecek avans faiziyle tahsiline, diğer istemlerin reddine, birleşen davanın kabulüne dair verilen karar taraf vekilleri tarafından temyizi üzerine Dairemizin 11.11.2014 tarihli kararı ile bozulmuştur.
Davalı-karşı davacı E. Sigorta A.Ş. ( eski unvanı E.. A…) vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere, HMK.nın 17.maddesi hükmünün 6100 Sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılacak davalar bakımından uygulanacak olmasına, 27.05.2011 tarihinde açılan işbu davada HUMK uyarınca yetki sözleşmesi yapılmasının genel yetkili mahkemelerin yetkisini kaldırmamasına, ayrıca davacı vekilinin 19.02.2013 tarihli celse portföy tazminatı dışındaki taleplerini atiye terk talebine davalı tarafından açıkça muvafakat edilmemiş olduğu ve mahkemece de atiye terk talebinin reddinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığının anlaşılmasına göre, davalı-karşı davacı E.Sigorta A.Ş. vekilinin HUMK’nın 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı E. Sigorta A.Ş. vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK.nın 442.maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken 57,60 TL karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK’nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca, takdiren 251,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 12/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.