Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/2723 E. 2015/8282 K. 15.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2723
KARAR NO : 2015/8282
KARAR TARİHİ : 15.06.2015

MAHKEMESİ : GENÇ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/10/2014
NUMARASI : 2013/2-2014/237

Taraflar arasında görülen davada Genç Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22/10/2014 tarih ve 2013/2-2014/237 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin kendine ait kamyonla davalıya sefer başı ücret üzerinden taşıma hizmeti verdiğini, yapılan seferlerin davalı çalışanlarının imzalarına teslim edildiğini, ancak 64 sefer için nakliye ücretinin ödenmediğini ileri sürerek 33.453 TL’nin 02.01.2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yetki itirazında bulunduklarını, müvekkilinin yapılan işi dava dışı firmaya anahtar teslimi olarak devrettiğinden husumetin bu firmaya yöneltilmesi gerektiğini, taraflar arasında hiç bir ticari ilişkinin bulunmadığını, davacının iddiasını ancak yazılı delille ispatlayabileceğini, müvekkiline bir faturanın kesilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı, davalı ile TOKİ arasında düzenlenen sözleşmede, alt yüklenici çalıştırmanın idarenin iznine tabi kılındığı, böyle bir iznin idareden alınmadığı gibi idarenin bu durumdan haberinin olmadığı, davacının sunduğu 64 adet nakliye fişinin Y. ve D. köyü karakol inşaatında şantiye şefi olarak görev yapan E. Y. tarafından imzalandığı, nakliye fişleri arkasında imzası bulunan kişilerin davalı şirket çalışanı olmadığına dair bir itirazın davalı tarafça ileri sürülmediği, karakol yapımı işinde taşınan kum vb. malzemelerin kime taşıtıldığı konusunda da bir delil gösterilmediği, davalının davacının iddiasının aksini ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, nakliye hizmeti ücretinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davalının Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ile imzaladığı 25.01.2010 tarihli sözleşme ile karakol binası yapım işini üstlendiği, 10.06.2010 tarihinde de dava dışı S. Gayrimenkul Tem. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile davalı arasında 25.01.2010 tarihli sözleşmenin eki mahiyetinde olduğu belirtilen taşeronluk sözleşmesinin imzalandığı anlaşılmaktadır. Davalı, 10.06.2010 tarihli sözleşme uyarınca iş sahasını S. Gayrimenkul Tem. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne devrettiğini, davacı ile hiç bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, davacının dava dışı taşeron firmaya hizmet verdiğini savunmuş akdi ilişkiyi reddetmiştir.
Taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı gibi, taşınan yüklere ilişkin nakliye fişlerini teslim alan tanık E. Y. “taşeron firma E. çalışanı olduğunu” belirtmiştir. Ayrıca davacının işbu davada alacak talep ettiği bir kısım dönemleri de içerecek şekilde dava dışı S. Gayrimenkul Tem. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne fatura düzenlediği ve fatura borçlusu hakkında icra takibinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, tüm bu hususların gözetilmesi, davalıya taşıma hizmeti verdiğinin ve davalıdan alacaklı olduğunun ispat külfetinin davacıda olduğunun nazara alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken kum vb. malzemelerin kime taşıtıldığı hususunda delil gösterilmediği, davalının davacının iddiasının aksini ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 15/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.