Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/2698 E. 2015/7608 K. 03.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2698
KARAR NO : 2015/7608
KARAR TARİHİ : 03.06.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/11/2014
NUMARASI : 2012/7-2014/257

Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25/11/2014 tarih ve 2012/7-2014/257 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davalı adına TPE nezdinde tescilli 97/018166 no’lu “U. B. S. İ.” ibareli markanın içerik itibariyle aynı sektörde faaliyet gösteren herkes tarafından kullanılabileceğini, ayırt edici niteliği sahip olmadığını ve kötü niyetle tescil edilmiş olduğunu ileri sürerek, markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; öncelikle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, tescil başvurusunda bulunulduğu 1997 tarihinden öncesinde olduğu gibi davanın açıldığı tarih itibariyle yasanın ve Yargıtay’ın aradığı sürede ve anlamda kullanım suretiyle müvekkiline ait markanın ayrıt edicilik kazandığını, KHK’nın 7/1-a-c-d bentleri gereğince tescil engelli olduğu iddiasında hükümsüzlüğünün talep edilemeyeceği , davacı tarafın davayı açmakta kötü niyetli olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, “B. S.” ibaresinin fuar organizasyon alanında yaygın bir ad haline geldiği; ancak davalı markasında bu ibareden başka kelime ve şekil unsurlarının da yer aldığı , davalı adına tescilli “U. B. S. İ. + Şekil” ibareli markanın yoğun ve etkin kullanım faaliyetleri sonucunda ayırt edici ve sektöründe bilinir olduğu, davalının marka tescilinden doğan hakkına dayanarak hukuki yollara başvurmasının kötü niyet olarak değerlendirilmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 03/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.