Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/2655 E. 2015/8284 K. 15.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2655
KARAR NO : 2015/8284
KARAR TARİHİ : 15.06.2015

MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/11/2014
NUMARASI : 2013/535-2014/616

Taraflar arasında görülen davada Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 20/11/2014 tarih ve 2013/535-2014/616 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkiline ait çek defterinden bir adet çek yaprağının çalındığını, çalınan yaprağın doldurularak davalı Bankaya ibraz edildiğini, 14.800 TL’nin bu şekilde çek hamili görünen T. Ö.’e ödendiğini, ancak gerçek T. Ö.’in nüfus cüzdanını kaybetmiş olduğunu, bu kimlik belgesine dolandırıcının kendi fotoğrafını yapıştırmak suretiyle parayı tahsil ettiğini, kaldı ki kimlikte isim T. Ö. yazdığı halde hamiline yazılı çeki tahsil eden şahsın T. Ö. olarak çeke imza attığını, isim farkını ve mühürsüz fotoğrafı farketmeden, müvekkilinin imzasını çekteki keşideci imzası ile karşılaştırmadan ve yeterli incelemeyi yapmadan parayı ödeyen bankanın kusurlu olduğunu ileri sürerek 14.800 TL’nin 09.04.2007 tarihinden itibaren işleyecek banka mevduat faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, bankaya çalınma bildiriminin yapılmadığını, ödemeden men talimatı verilmediğini, T. Ö. ve T. Ö. isim farkının göz yanılmasından ve iş yoğunluğundan kaynaklandığını, çekin yasal şartlarını taşıdığını, müvekkilinin işleminin usulüne uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, somut olayda tarafların eşit oranda müterafik kusurlu oldukları, davacının dava tarihinden önce çektiği bir ihtar bulunmadığından ancak dava tarihinden itibaren faiz isteyebileceği gerekçesiyle 7.400 TL’nin dava tarihinden itibaren banka mevduat faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından davacıdan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, aşağıda yazılı bakiye 379,13 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 15/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.