Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/2640 E. 2015/7361 K. 01.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2640
KARAR NO : 2015/7361
KARAR TARİHİ : 01.06.2015

MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/11/2014
NUMARASI : 2013/209-2014/212

Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 05/11/2014 tarih ve 2013/209-2014/212 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2005 yılında davalı İ. Gazetecilik Mat. Med. İletişim Hiz. San. ve Tic. Ltd. Şti. adına diğer davalı P. Film Yapım Tic. Ltd. Şti tarafından çekilen reklam filminde oynadığını, bu reklam filmi için taraflar arasında sözlü anlaşma yapıldığını, ancak söz konusu reklam filminin 2005 yılı için çekilmesine rağmen yedi yıldır televizyon kanallarında yayınlanmaya devam ettiğini, bu yayınlar için müvekkilinden mali hakların devralınmadığı gibi müvekkiline ödeme de yapılmadığını, söz konusu reklam filmi nedeniyle icrai sanatçı konumunda bulunan müvekkilinin 5846 sayılı yasadan kaynaklı haklarının ihlal edildiğini, ileri sürerek FSEK’nun 66. maddesi uyarınca hesaplanacak tazminatın 3 katı tutarında tazminat bedeline olarak fazlaya dair haklar saklı tutulmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın ücretlerin hak edildiği tarihten itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 20.9.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini 3.000,00 TL’ye çıkarmıştır.
Davalı Tasfiye Halindeki P.Film Yapım Tic. Ltd. Şti vekili, davanın reddini istemiştir.
Davalı İ. Gazetecilik Mat. Med. İle. Hiz. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili, zamanaşımı def’i ve husumet itirazlarının yanında müvekkili ile davacı arasında yapılan bir sözleşmenin bulunmadığını, müvekkilince reklam filmi için diğer davalıya tüm ödemelerin yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacının 19.11.2013 tarihli celsede manevi tazminat talebini geri aldığı, davalılarca geri alma istemine muvafakat verildiği, dava konusu reklam filminin 5846 sayılı yasanın 5. maddesi anlamında sinema eseri mahiyetinde bulunduğu, aynı yasanın 80. maddesi uyarınca icracı sanatçı olan davacının komşu hak sahibi olarak dava ehliyetinin bulunduğu, davacının FSEK 68. maddesi uyarınca 2012-2013 yıllarına ilişkin 1.000,00 TL ücret talep edebileceği, gerekçesiyle 3.000,00 TL maddi tazminatın yayının tespit edildiği en önceki tarih olan 25.7.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, HMK’nın 123. maddesi uyarınca geri alma nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacının icracı sanatçı olarak rol aldığı reklam filminin davacının rızası dışında televizyon kanallarında yayınlatılmasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davacı yararına alınan bilirkişi raporu doğrultusunda 2012 ve 2013 yıllarına ilişkin taziminata hükmedilmiştir. Ancak; hükme esas alınan bilirkişi raporuna karşı davacı vekilince; dava konusu reklam filminin 2005 yılında, bir yıllık gösterim karşılığı ücret ödenerek çekildiği, söz konusu reklam filminin 2006-2013 yılları arasında bedel ödenmeksizin ve davacının rızası dışında televizyon kanallarında gösterildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporlarında, müzekkkere cevapları uyarınca sadece iki yıllık izinsiz gösteriminin ispat edildiği kabul edilerek tazminatın hesaplandığı, bununla birlikte medya takip merkezlerinden sorulmak suretiyle 2006-2011 yıllarına ilişkin izinsiz gösterimlerin de tespit edilebileceği belirtilerek ciddi itirazlarda bulunulmuştur. Mahkemece bu itirazlar doğrultusunda bir araştırma yapılmadığı gibi araştırma yapılmama nedenleri de karar gerekçesinde izah edilmemiştir. Bu durum karşısında, davacı vekilinin hükme esas alınan bilirkişi raporlarına yönelik yukarıda değinilen ciddi itirazlarını karşılayacak biçimde araştırma yapılıp elde edilecek bilgiler uyarınca bilirkişilerden ek rapor veya oluşturulacak yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak işin esasına ilişkin karar verilmesi gerekirken eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 01/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.