Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/2638 E. 2015/8590 K. 22.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2638
KARAR NO : 2015/8590
KARAR TARİHİ : 22.06.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/09/2014
NUMARASI : 2014/1061-2014/299

Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25.09.2014 tarih ve 2014/1061-2014/299 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı Teb Finansal Kiralama aracılığıyla maliki olduğu, davalının da Makine Kırılması Sigorta Poliçesi ile sigortaladığı baskı makinesinin hasar gördüğünü, yapılan ekspertiz incelemesi sonucunda hasar miktarının 61.288,87 TL olarak bulunduğunu, eksik sigorta bedeli mahsup edildiğinde ödenecek kısmın maddi hata yapılarak 34.984,32 TL olarak belirtildiğini, son olarak makinenin 10 yaşından büyük olduğundan teminat dışı kaldığı gerekçesiyle hasarın giderilmediğini, makine yaşının müvekkilince bilinemeyeceğini, davalının poliçeyi düzenlemiş bulunduğunu, hasardan sonra bu itirazın hakkın kötüye kullanımı anlamına geldiğini ileri sürerek 62.601 TL hasar ve işçilik bedeli ile 130,55 TL ihtarname masrafının temerrüt tarihi olan 23.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sigortalısı Teb Finansal Kiralama A.Ş. olan poliçeye dayalı olarak davacının talepte bulunamayacağını, özel şartlarda 10 yılın üzerindeki makinelerin teminat harici olduğunun belirtildiğini, davacının beyan yükümüne aykırı davrandığını, müvekkilini bu hususta bilgilendirmediğini, muafiyet ve eksik sigorta hükümlerinin uygulanması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu olan makinenin 2001 yılında imal edildiği, 10 yaşın üzerinde olması nedeniyle teminat kapsamında kalmadığı, ancak sigorta hukuku uygulamasında karşılıklı iyi niyet esasına göre kurulan sözleşme ilişkisinde sigortalı/sigorta ettirenin doğru bilgi verme ve doğru ihbar yükümlülüğü bulunduğu gibi sigortacının da sigortalısını/sigorta ettirenini düzenlenecek poliçede olacak teminatlar ve teminat dışı bırakılacak haller konusunda bilgilendirmesi ve aydınlatması, sözleşmenin kuruluşu aşamasında bu hususların tartışılması ve hatta sigortacının gerekirse malı muayene etmesi gerektiği, davalı sigortacının fatura vs. belgelerden makinenin imalat tarihinin 2001 yılı olduğunu rahatlıkla tespit edebileceği, davacının malın imalat tarihini gizlediği, sigorta şirketini yanılttığı hususlarının ispatlanamadığı, buna göre uğranan zararın Sigortacılık Kanunu gereği davalı sigorta şirketince tazmin edilmesi gerektiği kanısına varıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 49.091,10 TL hasar bedelinin temerrüt tarihi olan 23.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, Makine Kırılması Sigorta Poliçesine dayalı alacak istemine ilişkin olup mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Sigortalı TEB Finansal Kiralama A.Ş.’nin dava açılması hususunda davacıya muvafakat verdiği anlaşıldığından davacının aktif husumet ehliyetinin varlığı sabitse de, poliçe özel şartlarında 10 yaşın üzerindeki makinaların teminat harici olduğu belirtilmiş olup mahkemenin de kabulü bu yöndedir. Bu halde, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, sigortacının teminat dışı bırakılacak haller hususunda bilgilendirme ve aydınlatma yükümü bulunduğu, bu hususların sözleşmenin kurulması aşamasında tartışılması ve hatta sigortacının sigortalanacak malı muayene etmesi gerektiği, malın imalat tarihini rahatlıkla tespit edebileceği gerekçesiyle davalının sorumlu olduğunun kabul edilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 22.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.