Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/2629 E. 2015/8285 K. 15.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2629
KARAR NO : 2015/8285
KARAR TARİHİ : 15.06.2015

MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/10/2014
NUMARASI : 2011/17-2014/196

Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23/10/2014 tarih ve 2011/17-2014/196 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK’nın 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili adına tescilli ve tanınmış “C.” ibareli markaların bulunduğunu, davalının 2006/26162 sayılı “C.” markasını 11 ve 35. sınıflarda tescil ettirdiğinin öğrenildiğini, davalı markasının müvekkili markaları ile iltibasa neden olduğunu ileri sürerek 2006/26162 sayılı markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının tanınmışlığına ilişkin karar 08.10.2007 tarihinde alındığı halde müvekkili marka başvurusunun 01.06.2006 tarihinde yapıldığını, davacının 4,5 yıl kadar sessiz kaldığını, aydınlatma alanında faaliyet gösteren müvekkilinin markasının “e. ı.” anlamını taşıdığını, cins ve vasıf bildiren, herkesin kullanımına açık “C.” ibaresinin ise ev manasına gelip ayırdediciliğinin düşük olduğunu, müvekilinin markasına sektörel bazda ayırdedicilik kazandırdığını, iltibas tehlikesinin doğmadığını, markaların birbirine benzemediğini, “C.” ibareli bir çok markanın tescil edildiğini, markaların uzun müddet birlikte varolduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, bilirkişi incelemesi ve daha önceki yargı kararları dikkate alındığında davacı markasının, davalı tescil başvurusundan önce tanınmışlık kazandığı, markaların asli unsuru olan “C.” ibaresinin tanınmışlığı, taraf markalarının aynı sınıfta tescilleri dikkate alındığında, davacının “C.”, “C. H.” markaları ile davalının “C.” markası arasında, karıştırma ihtimali ve benzerlik bulunduğu, davalının, davacı markasının tanınmışlığından istifade amacı güttüğü, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin dolmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı tarafa ait 2006/26162 sayılı “C.” markasının tüm sınıflar yönünden hükümsüzlüğü ile TPE kayıtlarından terkinine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 15/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.