Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/2626 E. 2015/11938 K. 12.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2626
KARAR NO : 2015/11938
KARAR TARİHİ : 12.11.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/11/2012
NUMARASI : 2010/256-2012/241

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06/11/2012 gün ve 2010/256-2012/241 sayılı kararı bozan Daire’nin 16/09/2014 gün ve 2013/11447-2014/13904 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, asıl davadan tefrik edilen bu davada, müvekkili tarafından el konulan B. A.Ş’nin açık pozisyonunu sağlamak amacıyla İrlanda’da A. Fi. Services PLC Şirketi’nin kurulduğunu, büyük ortağının anılan banka olduğunu, bu şirkete depo kredi açılması için banka yönetim kurulunun 03.03.2000 tarihinde karar aldığını, kaynağın A. üzerinden başka bir grup şirketi olan R.’a kaydırılması amacıyla alınan kararda Bayındırbank’ı temsilen yönetici sıfatı ile davalının yer aldığını, aynı dönemde B.’ta da genel müdür ve genel müdür yardımcısı olarak görev yaptığını, davalının imzası ile gerçekleşen işlemler neticesinde B.’ın pozisyon zararının kamufle edildiği, bu nedenle banka zararının 37.649.000,00 TL olduğunu, bu miktardan davalının TTK’nın 336 ve 337. maddelere göre mali sorumluluğu bulunduğu gerekçesiyle, anılan miktarın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin 01.04.1998 ile 16.01.2001 tarihleri arasında bankada kredilerden sorumlu genel müdür yardımcısı olarak çalıştığını, kredinin verildiği dönemde yönetim kurulu üyesi olmadığı için TTK’nın 337. maddesine göre hakkında sorumluluk davası açılmaması gerektiğini, kasıt veya ihmali olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularakTTK’nın 337. maddesi gereğince yeni seçilen veya tayin olunan idare meclisi azalarının, seleflerinin belli olan yolsuz muamelelerini murakıplara bildirmeye mecbur oldukları, aksi halde seleflerinin mesuliyetlerine iştirak edeceklerinin hükme bağlandığı, TTK 336. maddesinde sayılan hallerde banka yönetim kurulu üyeleri gerek bankaya, gerek münferit pay sahiplerine ve banka alacaklılarına karşı müteselsil sorumluluklarının bulunduğu, sorumluluk açısından müdürlerin de yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğunu düzenleyen hükümlere tabi olduğu, davalı L.. T..’ın 01.04.1998-16.01.2001 arası tarihlerde genel müdür yardımcısı olduktan sonra da B. A.Ş. yönetim kurulu üyesi/genel müdürü olduğu, davalının kendisinden önceki yönetim kurulu üyelerinin hukuka aykırı işlem ve eylemlerini bilebilecek durumda olması ve yönetim kurulu üyesi olduktan sonra da TTK’nın 337. maddesine göre kendisine yüklediği kendisinden önceki döneme ilişkin yolsuzlukları denetçilere bildirme yükümlülüğü altında bulunduğu, bu yükümlülüğün ihlalinindeTTK’nın 337. maddesi gereği sorumluluğun doğmasına neden olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 37.649.000,00 TL’nin 09.07.2001 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karar davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemiz’in 16.09.2014 tarihli kararı ile bozulmuştur.
Davacı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, 12/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.