Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/2620 E. 2015/8073 K. 10.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2620
KARAR NO : 2015/8073
KARAR TARİHİ : 10.06.2015

MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/11/2014
NUMARASI : 2014/216-2014/352

Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/11/2014 tarih ve 2014/216-2014/352 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin 1991 yılından itibaren tescilli ve tanınmış çok sayıda “M.” ibareli markası olduğunu, davalıya ait 2012/45488 numaralı “T. M.” ibareli 29. ve 30. sınıfta bulunan ürünleri içeren marka tescil başvurusunun resmî marka bülteninde ilânı üzerine tanınmışlık, iltibas ve haksız rekabet vakıalarına dayalı olarak yaptıkları itirazlarının reddedildiğini, oysa davalının başvuruya konu markasının görsel işitsel ve fonetik olarak müvekkilinin “M.” markalarıyla aynı yada ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu ileri sürerek hukuka aykırı YİDK kararının iptaline ve davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE ve şirket vekilleri; kurum tarafından yapılan işlemlerin usul ve yasaya aykırı olmadığını, davacının markaları ile davalı başvurusundaki işaretin başvuruda bulunan mallar itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketiciler için karıştırmaya sebebiyet verebilecek seviyede aynı veya benzer olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalının “T.” ibaresinin belli bir bilinirliğe ulaşmış olduğu, davalı başvurusunda “M.” ibaresinin değil “M.” ibaresinin bulunduğu, 29. ve 30.sınıftaki gıda ürünleri bakımından “M.” ibaresinin zayıf bir marka olduğu, zayıf markaların ayırt edici gücü yüksek markalar gibi korunmasının mümkün olmadığı, taraf markaları karşılaştırıldığında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak genel izlenimde ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, “T. M.” ibareli başvuru konusu işareti gören ve duyan ortalama tüketicilerin davacının “M.” ibareli markalarını değil, doğrudan doğruya belli bir bilinirliği bulunan davalının T. markalarını hatırlayacağı ve “M.” ibareli markalardan farklı bir marka olduğunu algılayabileceği, başvuru konusu işaret ile davacı markaları arasında işletmesel bağlantılandırmayı tesis eden herhangi bir unsurun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, TPE-YİDK kararının iptali ve hükümsüzlük istemine ilişkindir. Davacı adına tescilli çok sayıda markanın asli unsurunu “M.” ibaresi oluşturmaktadır. Uyuşmazlık konusu davalıya ait tescil başvurusuna konu marka T. M.’nun ise esaslı unsurlarından bir tanesini de “M.” ibaresi oluşturmakta olup, anılan ibaresinin davacı markasının esaslı unsuru M. ile arasında görsel, işitsel ve fonetik açıdan yakın benzerliği nedeniyle markaların kapsadığı ürünlerin ortalama tüketiciler nezdinde 556 sayılı KHK’nın 8/1-b bendi anlamında markalar arasında karştırılma ihtimalini de içerecek şekilde benzerlik bulunduğunun kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece uyuşmazlığın KHK’nın 8/1-b bendi kapsamında değerlendirilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.