Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/2592 E. 2015/7421 K. 01.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2592
KARAR NO : 2015/7421
KARAR TARİHİ : 01.06.2015

MAHKEMESİ : MUĞLA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/11/2014
NUMARASI : 2013/547-2014/616

Taraflar arasında görülen davada Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20/11/2014 tarih ve 2013/547-2014/616 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili; müvekkillerinin ortağı olduğu şirketin müdürlük görevini 2007-2012 yılları arasında davalıların murisi A.K.’ın yerine getirdiğini, A.K. ‘ın müdürlük yaptığı süre içerisinde şirketi kötü yönettiğini ve çok büyük zararlara uğrattığını, kişisel giderlerini şirket hesabından ödediğini ileri sürerek kötü yönetiminden dolayı şirketin gördüğü zararların karşılığı olarak fa/laya ilişkin haklan saklı tutularak 200.000 TL tutarındaki tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, 02.05.2014 havale tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerini 400.000 TL daha arttırmıştır.
Davalılar vekili: zamanaşımı itirazında bulunmuş ve davacıların iddialarını ispatlaması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında hizmet akîi bulunduğu, davalıların murisinin müdür olarak davacı şirkette çalıştığı, davalılar murisinin müdür olarak yürüttüğü faaliyetlere ve şirketi uğrattığı zararlara ilişkin olarak tazminat davası açıldığı. 5521 sayılı İş Kanunu’nun 1. maddesine göre işçi ile işveren veya işveren vekili arasında iş akdinden veya Iş Kanuna dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının İş Mahkemelerinde çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle dava dilekçesinin görev dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, 2007-2012 yılları arasında şirket müdürlüğü yapan davalılar murisinin kötü yönetimi nedeniyle şirketi zarara uğrattığından bahisle 6102 sayılı TTK’nın 644. maddesi yollamasıyla aynı Kanunun 553 ve devamı maddeleri gereğince açılan sorumluluk davasıdır.
6102 sayılı TTK’nın 553. maddesi uyarınca, kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar. Bu düzenleme karşısında 6102 sayılı TTK’nın 4. ve 5. maddeleri de değerlendirildiğinde, yöneticilerin sorumluluğuna ilişkin davalar mutlak ticari dava niteliğinde bulunduğundan Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gereken davalarda olup, mahkemece taraflar arasındaki ilişki yanlış olarak hizmet sözleşmesi olarak nitelenerek İş mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 01/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.