Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/2578 E. 2015/7860 K. 08.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2578
KARAR NO : 2015/7860
KARAR TARİHİ : 08.06.2015

MAHKEMESİ : TOKAT SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/05/2014
NUMARASI : 2014/95-2014/661

Taraflar arasında görülen davada Tokat Sulh Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 20/05/2014 tarih ve 2014/95-2014/661 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkiline ait enerji nakil hatlarından, muvaffakat ve hat katılım payının ödenmesi koşuluyla elektrik dağıtımı yapan kuruluşlarca üçüncü kişilere müstakil abonelikler tesis edilebileceğini, müstakil abonelere enerji nakil hatlarının kullandırılması karşılığında müvekkili kurumca belirlenen tarifeye göre hesaplanan hat katılım payının ve bakım işletme masraflarının ödenmesinin gerektiğini, ancak davalı elektrik dağıtım şirketinin açıklanan yasal prosedüre uymaksızın verici istasyonu enerji nakil hattından, diğer davalıya müstakil abonelik şeklinde enerji kullandırıldığını, bunun karşılığında müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek, 3.775,46 TL’nin 24.09.2002 tarihinden itibaren hesaplanacak reeskont faizi ve diğer ferileri ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı Ç. Elektrik Dağıtım A.Ş. vekili, müvekkili şirketin abonesi konumundaki diğer davalının elektrik enerjisi almış olduğu T.’a ait AG tesisine, davacıya ait olan trafonun AG çıkışından enerji verildiğini, davacıya ait hatta ortak olunmadığını, ayrıca hattın eski maliki Türk Telekom ile T. arasında yapılan abonelik sözleşmesi uyarınca T.ın kendi tesisleri için aldığı enerji karşılığında hat katılım payının ödenmeyeceğini, dava konusu enerji alınan yerin de T.’a ait AG tesisi olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı temsilcisi davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı Ç.’ın dava konusu enerji nakil hattını 24.09.2002 ila 30.10.2007 tarihleri arasında diğer davalıya kullandırdığı elektirik enerjisi sebebiyle işletme ve bakım masrafı adı altında bedel almadığı, bu nedenle davacının bu kalem için bir talepte bulunamayacağı, davalılardan Ç.’ın, davacıya ait enerji nakil hattından kendisine AG şebekesi tesis etmesi ve bu AG tesisinden diğer davalı G.Radyo İletişim Yayıncılık A.Ş.’ne müstakil abonelik tesis ederek enerji kullandırması sebebiye; T. ile T.Telekominikasyon Anonim Şirketi arasında akdedilen 01.07.1996 tarihli elektrik satışına ilişkin sözleşmenin 2. Maddesi ve Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğinin 13. maddesine göre AG tesisinden yararlanılan toplam güce göre hesaplayacağı hat katılım payını davacı kuruma ödemekle sorumlu olduğu, enerji nakil hattının kullanımından dolayı kilometrik birim maliyetler ve amortisman süreleri ile davalı AG hattının fiili gücü ve bu husustaki yönetmelikler dikkate alınarak bilirkişilerce davacının 271,50 TL hat katılım bedeli alacağının olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın Ç. Elektrik Dağıtım A.Ş. yönünden kısmen kabulüne, 271,50 TL hat katılım bedelinin 03.07.2008 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı Ç. Elektrik Dağıtım A.Ş.’den tahsiline, ayrıca 48,87 TL KDV’sinin işbu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye hat katılım bedeli talebinin reddine, davacının işletme ve bakım masrafları bedelinin tahsili yönündeki talebinin reddine, diğer davalı yönünden davanın reddine dair kararın kesinleşmesiyle işbu davalı yönünden yeniden bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 08/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.