Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/2547 E. 2015/8372 K. 17.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2547
KARAR NO : 2015/8372
KARAR TARİHİ : 17.06.2015

MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/09/2014
NUMARASI : 2012/222-2014/179

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/09/2014 tarih ve 2012/222-2014/179 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı-karşı davada davalı vekili, müvekkilinin “Ç. L.”, “A. L.”, “A. L. A.”, “L. bu derginin içinde hayat var şekil” unsurlu markaların sahibi olduğunu, 2005 yılından bu yana da “L.” asıl unsurlu markalarını işyerlerinde, reklamlarında, tabela ve sair vasıtalarda kullandığını, davalının ise müvekkili markası ile iltibas yaratır şekilde “Ç. L.” isimli dergiyi yayınlayarak ücretsiz olarak dağıttığını, www.c..com adresinde de yine ücretsiz olarak kamuya sunduğunu ileri sürerek, davalının markaya tecavüz eylemlerinin men ve ref-ine, şimdilik 5.000 TL maddi tazminatın, 20.000 TL manevi tazminat ve itibar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davada davacı vekili, iddia olunan tecavüz eyleminin başlangıcından itibaren iki yıldan uzun süre geçtiğini ve müvekkilinin Ç. L. dergisine ciddi yatırım yaptığını, bu süre boyunca sessiz kalan davacı yanın hak kaybına uğradığını, “L.” ibaresinin dava dışı 3. kişiye ait tanınmış bir marka olduğunu ayrıca kent yaşamı ve yaşam tarzına ilişkin tanımlayıcı bir ibare olması nedeniyle ayırt ediciliğinin bulunmadığını, sektörde belli bir dergi türüne ilişkin tanımlayıcı ibare olarak yaygın şekilde kullanıldığını, dahası bu kullanımlar sonucu jenerik hale geldiği bu nedenle müvekkili kullanımlarının davacının tescilli markası ve kullanımları ile herhangi bir karıştırılma ihtimali olmadığını savunarak; asıl davanın reddini istemiş; karşı davada davacı-karşı davalı adına tescilli markaların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; asıl davanın kısmen kabulüne, davalı-karşı davada davacının “L.” ibaresinin fiziki ve internet ortamı dahil olmak üzere basılı evrak basılmış yayın, dergi gibi her türlü matbuat ve internet alan adı ve içerik dahil olmak suretiyle sayısal ortamda kullanımının durdurulmasına, bu kullanıma özgülenmiş olan araç gereçlerle sınırlı olmak üzere materyallere el konulmasına, 16.975,19 TL maddi tazminattan şimdilik talep edilen 5.000,00 TL ve takdiren 3.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline, hükmün ilanına, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı-karşı davada davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı karşı davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı karşı davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 409,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına,17/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.