Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/2521 E. 2015/7358 K. 01.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2521
KARAR NO : 2015/7358
KARAR TARİHİ : 01.06.2015

MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/09/2014
NUMARASI : 2014/136-2014/171

Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/09/2014 tarih ve 2014/136-2014/171 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2007/45699 sayılı “M.” ibareli markanın sahibi olduğunu, davalının bu marka ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “M.-S.” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TPE’ne başvuruda bulunduğunu, 2011/68720 kod numarasını alan başvurunun Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itiraz yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak TPE Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu tarafından reddedildiğini, oysa söz konusu markanın görsel ve işitsel bakımdan “M.” ibareli müvekkiline ait markası ile benzer olduğunu, söz konusu markaların aynı emtialar üzerinde kullanılacağını ve aynı tüketici kitlesine hitap edeceğini, bu nedenle davaya konu kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek 2014-M-885 sayılı TPE Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE vekili, iptali istenen Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararının yerinde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir ve yargılamaya katılmamıştır.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, itiraza mesnet “M.” ibareli markanın başlangıçtan itibaren veya kullanımla sonradan kazanılmış yüksek bir ayırt ediciliğinin olmadığı, davalının markasında yer alan ilavelerin taraf markalarının ortalama tüketiciler bakımından farklı algılanmalarına yeterli olduğu, ortalama tüketicilerin başvuru ile redde mesnet markayı aynı işletmeden veya ekonomik veya ticari olarak bağlantılı işletmelerden geldiği yanılgısına düşmesinin mümkün olmadığı, itirazın reddine dair Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, taraf markalarının benzer olduğu ve bu benzerliğin iltibas tehlikesine neden olduğu iddiasına dayalı hükümsüzlük ve TPE YİDK kararının iptali istemlerine ilişkindir. Mahkemece her ne kadar başvuru markası “M.-S.” ile itiraza dayanak marka olan “M.”nin ortalama tüketiciler tarafından karıştırılma ihtimalinin söz konusu olamayacağından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de taraf markaları arasında tek bir harf farklılığı söz konusu olup, iltibas tehlikesi 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında tescil engeli olarak düzenlenmiştir. Mahkeme gerekçesinin aksine dava konusu markalar arasında sescil olarak benzerlik bulunmaktadır. Bu itibarla mahkemece, iltibas tehlikesinin dahi tescil engeli oluşturacağı nazara alınarak bu kapsamda değerlendirme yapılıp sonucuna göre karar verilmek gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış hükmün temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 01/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.