Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/2515 E. 2015/7898 K. 08.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2515
KARAR NO : 2015/7898
KARAR TARİHİ : 08.06.2015

MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/12/2014
NUMARASI : 2013/72-2014/116

Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 01/12/2014 tarih ve 2013/72-2014/116 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 19.292 TL’nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK’nın 3156 sayılı Kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonradava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı Gazetede 2011 yılının Ekim ayından bu yana “K. T. başlıklı köşede toplam 215 adet yazısının yayınlandığını, ancak yazılarının telif bedellerinin ödenmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin dava ve talep haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 20.000 TL’nin yasal faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı definde bulunmuş, esasa ilişkin olarak da, davacının, müvekkili şirket ile telif sözleşmesi olan ve telif ücreti alan bir yazar olmadığını, davacı ile müvekkili şirket arasında telif akdi kurulmadığı gibi 4 yıl gibi uzun bir süre yazılar gönderdiğini iddia eden davacının söz konusu 4 yıl içerisinde müvekkili şirketten hiçbir zaman ne yazılı nede şifahi olarak telif ücreti talep etmediğini, davacının telif ücreti karşılığında çalıştığını ve ne kadar telif ücreti aldığını ispatlaması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı yazar, eser sahibi ise de, davacının gönderdiği yazılarla ilgili izinsiz bir yayının söz konusu olmadığı, çoğaltma ve yayma hakkının kullanılmasında, yazılı olmasa da, sözlü bir mutabakat bulunduğu, davacının gazeteye yazı gönderdiği dönem içinde herhangi bir bedel istemediği, yazıların yayınlanmasının sağlayacağı tanınmışlık ile yetindiği, başlangıçta ücret istemediği ve sessiz kaldığı yayınlar için gazeteden ayrıldıktan sonra ücret istemesinin TMK’nın 2. maddesine aykırı olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 08/06/2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

1-Davacıya ait 215 adet makalenin davalı şirkete ait gazetede 2011 yılından bu yana değişik gün ve tarihlerde yayınlandığı konusunda taraflar arasında bir ihtilaf yoktur.
2-Köşe yazıları FSEK 2/1 maddesi anlamında ilim ve edebiyat eserleri mahiyetindedir. FSEK 20. maddesi uyarınca eserden doğan mali hakları kullanma yetkisi münhasıran eser sahibine aittir. FSEK 52. maddesi uyarınca yazılı olarak mali hakların devri konusunda bir sözleşme olmadıkça eserden doğan çoğaltma ve yayma haklarının başkalarınca kullanılması hukuka aykırıdır.
3-Davacıya, davalı şirket gazetesinde “K. T.” isimli kısımda köşe açıldığı ve haftada düzenli olarak 2 ya da 3 yazısının yayınlandığı gözetildiğinde davacının yazılarının düzenli olarak yayınlanmış olması nedeniyle bu işin bir meslek olarak yapıldığı ve davacının da gazetenin yazar kadrosunda olduğu söylenmelidir. Somut olayda, amatörce hazırlanan münferit görüş açıklamalarının gazetede yayını sözkonusu değildir. Taraflar arasında TBK 487. maddesi anlamında bir yayın sözleşmesinin bulunduğu, ancak yazılılık koşuluna uyulmadığı ve ücret de belirlenmediği anlaşılmaktadır. Sözleşme ilişkisi nedeniyle her türlü alacak talebi TBK’nın 146. maddesindeki 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Davacının makalelerinin ücretsiz olarak yayınlanacağına ilişkin hiçbir delil olmayıp, hakkın sessiz kalma nedeniyle kaybından da söz edilemez. Anılan nedenlerle Dairemiz muhterem çoğunluğunun aksi yöndeki onama düşüncesine katılmıyorum.