Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2015/2476 E. 2015/8575 K. 22.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2476
KARAR NO : 2015/8575
KARAR TARİHİ : 22.06.2015

MAHKEMESİ : BURSA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/05/2014
NUMARASI : 2012/660-2014/251

Taraflar arasında görülen davada Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21/05/2014 tarih ve 2012/660-2014/251 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı-birleşen davada davalı vekili, taraflar arasında imzalanan 26/11/2007 tarihli genel satım sözleşmesi ile E. havalı sürücü koltuğu için Elektronik Kontrol ve Tespit sisteminin davalıya verilen proje, teknik tarif ve planlar doğrultusunda davalı tarafından üretilmesi hususunda anlaşıldığını, sisteme ait “elektronik kart şeması”, “elektronik kart programı” (yazılımı), “Plastik Mekanizma Kalıpları”nın tamamı ile sistemin “kablo ağacı”nın tasarım ya da faydalı model olarak fikri mülkiyet hakkının Kiel’e ait olduğunun belirlendiğini, sözleşme öncesinde görüşmeler esnasında Kiel tarafından tasarlanan projenin L. T. tarafından TPE’ye tescil başvurusunda bulunulduğunu, bu hakların noter kanalı ile müvekkiline devir edildiğini, sözleşme gereği 10.12.2007 tarihinde davalıya 22.750 Euro ödendiğini, bu tarihten itibaren 60 gün içinde 100 adet ürünün teslim edilmesi gerektiği aksi taktirde cezai şartın olduğu hususunda anlaşmaya varılmasına karşın ürünlerin teslim edilmediğini, 10.05.2008 tarihinde gönderilen 20 adet ürünün ise onay alamadığını ileri sürerek; 22.750 Euronun ve feshe kadar işlemiş 200.000 Euro cezai şart alacağından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.000 Euro’nun temerrüt faizi ile birlikte tahsilini, “elektronik kart şeması”, “elektronik kart programı”(yazılımı), “Plastik Mekanizma Kalıpları” ile sistem “kablo ağacı”nın teslimini talep ve dava etmiştir.
Davalı-birleşen davada davacı vekili, müvekkilinden E. Havalı Sürücü Koltuğunun hareketinin sağlanması için bir sistemin tasarımının yapılmasının talep edildiğini, müvekkilinin istenen tasarımı gerçekleştirmesine rağmen hiçbir ödemede bulunulmadığını belirterek, asıl davanın reddini stemiş, birleşen davada ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; asıl davanın kısmen kabulüne, 22.750 Euronun 21.08.2008 dava tarihinden itibaren değişen oranlar uygulanmak suretiyle devlet bankalarının Euro cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile fiili ödeme günündeki Euronun T.C. Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden tahsiline, birleşen davanın davacısı tarafından 25.11.2013 tarihinde işlemden kaldırıldığından ve yasal süresi içinde yenilenmediğinden 6100 sayılı HMK’nın 150/5. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Asıl dava, davacıya ait E. havalı sürücü koltuğu için Elektronik Kontrol ve Tespit sisteminin taraflar arasında imzalanan genel satın alma sözleşmesi hükümleri çerçevesinde ve davalıya verilen proje, teknik tarif ile planlar doğrultusunda davalı tarafından üretilmesi anlaşmasına aykırılık nedeniyle, davacı tarafından davalıya ödenen bedelin iadesi, cezai şartın tahsili, “elektronik kart şeması”, “elektronik kart programı”(yazılımı), “Plastik Mekanizma Kalıpları” ile sistem “k. a.”nın teslimi istemine ilişkindir. Asıl davada davacı vekili, dava dilekçesiye, sözleşme gereği asıl davada davalı firmaya 22.750 Euro ödeme yapıldığını, ödeme tarihinden itibaren 60 gün içerisinde 100 adet bitmiş ürünün teslim edilmediğini, teslim edilmemesi durumunda cezai şartın öngörüldüğünü açıklayarak, fesih tarihine kadar işlemiş 200.000 Euro cezai şart alacağının fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000 Euro’sunun tahsilini istemiş, teslimi gereken “elektronik kart şeması”, “elektronik kart programı”(yazılımı), “Plastik Mekanizma Kalıpları” ile sistem “kablo ağacı”ndan teslim edilmeyenlerin her biri için ve gecikilen her gün için 2.500 Euro cezai şartın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsili yönündeki talep ve dava haklarını ise saklı tutmuştur. Bu suretle; asıl davada davacı cezai şart talebini taraflar arasındaki “genel satın alma sözleşmesi” başlıklı anlaşmanın 2. maddesinin 4. bendinde düzenlenen “K., A. a sözleşmenin imzası ile birlikte 22.750 Euro ödeme yapacaktır. Ödemenin yapıldığı tarihten itibaren 60 gün içinde A. 100 adet bitmiş ürünü kalıp, detay parça listesi ve teknik dosyası ile birlikte K.’ e teslim etmeyi taahhüt etmiştir. Teslimatın yapılmaması halinde gecikilen her bir ürün için günlük 2.000 Euro ceza-i şart A. tarafından K.’e ihtirazi kayıt veya ihbara gerek olmaksızın defaten ödenecektir.” hükmüne dayandırmaktadır. Bilirkişi raporuyla cezai şart istemi, taraflar arasındaki sözleşmenin 26. maddesi hükümleri nazara alınarak değerlendirilmiş, mahkemece de 5.000 Euroluk ve 2.500 Euroluk cezai şart talebine ilişkin sözleşmenin 26. maddesinde öngörülen şartların oluşmadığı gerekçesiyle, asıl davadaki cezai şart talebi reddilmiştir. Buna göre; asıl davada davacı tarafından cezai şart talebi sözleşmenin 2. maddesinin 4. bendine dayandırılmışken mahkemece sözleşmenin 26. maddesi uyarınca inceleme yapılmak suretiyle, cezai şart talebinin reddine karar verilmesi doğru olmamış hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Kabul şekline göre de; asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekiline verilen vekaletname, asıl davada davalı-birleşen davada davacı şirket tarafından değil adı geçen şirketin ortağı ve temsilcisi olan L.T. tarafından verilmiş olup, asıl davada davalı-birleşen davada davacı şirket vekille temsil edilmediği halde asıl davada reddedilen kısım için asıl davada davalı-birleşen davada davacı yararına vekalet ücreti takdiri yerinde görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün asıl davada davacı-birleşen davada davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 22/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.