YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2468
KARAR NO : 2015/8040
KARAR TARİHİ : 10.06.2015
MAHKEMESİ : İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/11/2014
NUMARASI : 2014/402-2014/228
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06/11/2014 tarih ve 2014/402-2014/228 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin iki ortaklı davalı şirketin 3.000 TL. sermaye paylı ortağı olduğunu, TK. m.617 hükmüne aykırı olarak genel kurulun çağrısız olarak toplantısının yapıldığını, toplantıya davacı sonradan katılmış gibi gösterilerek tutanak düzenlendiğini, diğer ortak Z. A. tarafından Y.B.ve İ. B.e hisse devir işlerinin gerçekleştirildiğini, bu usulsüz kararın ticaret siciline tescil ettirildiğini, Y.B.ve İ. B.’ün çağrısız ve usülsüz genel kurul toplantısına iştirak ederek 16.07.2012 tarihli kararı imzaladıklarını, ayrıca 16.07.2012 tarihli genel kurulun gündeminin de ilan edilmemiş olduğunu, toplantının açıkça kanuna aykırılık teşkil ettiğini, 16.07.2012 tarihli genel kurul kararının TK. m.447 gereği mutlak butlanla sakat olup, hukuken sonuç doğurmasının mümkün olmadığını, davacı ile diğer ortak Z.A.’ın 05.07.2012 tarihinde açılmış bulunan boşanma davasının halen derdest olduğunu, devrin ortak olan eşten mal kaçırma amaçlı, muvazaalı bir devir olması sebebi ile genel kurul kararının TTK. m.447 çerçevesinde batıl sayılacağını 16.07.2012 tarihli genel kurul kararının TTK. 595/2 gereği, genel kurul kararında belirtilen şartlara uygun olarak toplanmadığından hükümsüz olduğunu belirterek, davalı şirketin 16.07.2012 tarihli hisse devrini konu edinen genel kurul kararının hükümsüz olduğunun tespitini ve iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı şirketin davacıya çağrı yapmadan, onun veya vekilinin katılımı olmadan yapılan genel kurulun yok hükmünde, alınan kararların da yoklukla malûl olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile ortaklar kurulu kararlarının hükümsüzlüğünün tespiti ile iptaline karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 10/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.